siper başında ömrünü kucaklayıp
spermlerini çöplüklere istifleyenin
portakal çiçeği açar şimdi
sevdasının kuytu yanlarında
haber ver menekşe sorular soran
paralandığım gözbebeğine
dokunsan
dokunma bana
ağlayacağım
dolup dolup taşamazken telaşlarımda
suyunu ekmeğini bölüşmez bir yalnızlık
gözlerimin içine bakardı
ellerini omzuma dokunduran
aklıma takılırken saçlarına çiğ düştüğü vakitler
havasını cıvasını yumrukladığım sabahlar
çekip çıkartan insanların içinden sevdandı
ciğerime işlemiş
yüreğime dal budak salmış olan
palaska diyor birileri koca ağızlarıyla
miğferimde zehirli çiçek dalları birikiyor o anlar
gizlim saklım yok
ayın şavkı alnıma vurunca alnımdan vurulacak kadar
gecede ödünç alınmış bir gaddar yürekle üleşilen
bir matara sonra bulamaç olmuş sevda türküleri
biriktikçe sözler hercai çiçeklerin yapraklarında
habersiz bir yabancı yüreği kanıyor sana
gözlerime bakınca içerlenme
bulutlara uçurtmaları takılmış olan
masum çocuk dudaklarıyla somurtup
ürkek bir lisanla tükeniyorum ben
çekingen niye bilmem mahcubum sonra
kime koşsam zor çarşılar bir ömrü tuzla bir eden
sancılar tuhaf ürkek çiçekler ayak altına alınmış
yorgun gövdem devrilirken gemi güvertesine
çocukluğumun gözlerinde soluyor çiçekler
rüzgarlar devrilir mi bunalınca insan kendisinden
okyanuslar ötesinden gelip alnımın çatısına
nişan alınmış alnımı öpen çıkar mı artık
bu saatten sonra
paralanırken duyguları anı tazeleyen ömrümün
kurşun olabilirler mi hiç uyku çakılı tüfeğime
köy odalarında destan anlatmayı unuttuklarından beri
paramla bile kurtulamadım
destancı dizlerimle soluk alıp vermeyi unutmaktan
Kayıt Tarihi : 11.2.2009 01:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!