Başta akıl, şov da hüner var ise
Geleceği sezeninden haber ver.
Doğumundan ölümüne herkese
Yaşam yolu çizeninden haber ver.
Buhar bulut oldu yağdı sel oldu
Bir yıldızdan diğerine yol oldu
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Güzel calışmanızı keyifle okudum antolojime aldıım tam puanımı bırakdım efendim saygıalrımla
Yüreğine ve kalemine sağlık Sadık Kardeşim, çok anlamlı ve yaşamı sorgulayan çok güzel eser okudum, tam puanımla saygılar sunarım,
severek vede haz alarak okuduğum harika bir siir okudum kaleminizden elinize sağlık üstadım saygılarımla
Kimden : Şair Yusuf Değirmenci 1 (Bay, 65)
Kime : Sadık Turan 1
Tarih : 28.12.2010 11:25 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Haber Ver (sıra 1 sayfa 30)
kutluyorum usta kalemin duygulu dolu mısralarını coşkulu anlatımını
Başta akıl, şov da hüner var ise
Geleceği sezeninden haber ver.
Doğumundan ölümüne herkese
Yaşam yolu çizeninden haber ver.
Buhar bulut oldu yağdı sel oldu
Bir yıldızdan diğerine yol oldu
Gök delindi, türlü türlü hal oldu
Kainatın düzeninden haber ver.
Renk değişti ırmak kana boyandı
Bin bir bela gelip başa dayandı
Şu gafletten nice insan uyandı
Barış deyip gezeninden haber ver.
Bazı yüzler var ki perdesi yırtık
Yalanı süslenmiş suçları örtük
Görüldü servetin kaynağı artık
Yiyip yiyip azanından haber ver.
Turanoğlu, çekme tasayı, kahrı
Can alan kahraman, ünvanı fahrı
Zulüm akrep, yılan, sen de panzehri
Senaryoyu yazanından haber ver.
İŞTE ŞİİR BU
TAŞLAMA/KİNAYE şiirinin
MÜKEMMEL BİR ÖRNEĞİ
HARİKASIN TURANOĞLU
Tarzıma benziyor bu dizeler
HORMONSUZ
MESAJ VEREN
İÇİ DOLU şiirinden dolayı
canı gönülden seni kutlarım
Her yazdığın satırın altına
imzamı tereddütsüz ataraım
zira aynı dili konuşuyoruz
ve duygularınmız bire bir örtüşüyor
EĞİTİCİ,
HATASIZ,
OKUMASI ZEVKLİ,
GÜZEL HECENİ VE SENİ KUTLARIM.
SELAM VE SEVGİLERİMLE.
Anlamlı şiirini keyifle okudum yüreğin susmasın kalemin daim olsun selam ve saygılar
çok çok değerli anlam yüklü bir çalışma tebrikler sadık bey.
Bazı yüzler var ki perdesi yırtık
Yalanı süslenmiş suçları örtük
Görüldü servetin kaynağı artık
Yiyip yiyip azanından haber ver.
Turanoğlu, çekme tasayı, kahrı
Can alan kahraman, ünvanı fahrı
Zulüm akrep, yılan, sen de panzehri
Senaryoyu yazanından haber ver.
__________________________________
En duyarlı bir şairn yaşanan haksızlıklara dair yüreğinden usta kalemine yansıyan haklı ve uyaran tepkilerini okudum bu harika şiirde...
Emeğinize güzel yüreğinize sağlık sevgili üstadım...Tam puanımla.... antolojimde...
Saygılarımla...
Hüseyin Çubuk
Dünyanın kargaşa kaosundan kurtulmaması için elinden gelen her türlü oyunu sergileyenlerin çabalarını şov ile değil, akıllı davranışlarla bertaraf edileceğine inanıyorum.
Turanoğlu, çekme tasayı kahrı
Can alan kahraman,ünvanı fahrı
Zulüm akrep,yılan,sen de panzehri
Senaryoyu yazanından haber ver.
Bu şiir ile ilgili 20 tane yorum bulunmakta