Eski tabirle doğacıların, yani doğaya yaratma gücü yada olduğu gibi halk olma gücü yaftalıyanlan bazı kişilerin, sözleri beni hep üzmüştür... Söz birliği etmişcesine, kafayı Peygamberimizin neden çok evlendiğine takmışlar... Buda bir kenara, kendinden küçük büluğ çağında bir kızı alması onların inançsızlığına ayrı bir kuvvet katıyor... Bir geçmişe dönüş yapalım ne dersiniz...
Önce bir iyice okumayı anlamayı öneriyorum.. Peygamberin hayatını ve onun yaşayış biçimini.. Fakat bazen bin kitap okusanda elinde en akademik seviyede diplomalar olsada Yüce Allah'ın ve onun bu sevimli asil Peygamberini sevmek ve hakkıyla tanımak herkese nasip olamıyor... Görmek istediğini görüyor insan, yada duymak istediğini duyuyor... Kafa soru işaretleri dolu, ne dersen cevap hazır nakarat halinde inandığına sadık son derece...
Peygamberimiz HZ Muhammed S.A.V yirmi beş yaşında kırk yaşında dul ve iki çocuklu bir hanımla, Hatice Anne’mizle evlenip yirmi beş senesini yani gençliğini bu asil hanımla yaşadı. Hatice annemizin ben artık yaşlandım, sana cariye alalım sözlerine ve sokaklarda yarı çıplak gezen cahiliye devri kızı ve kadınına rağmen, yaşlı eşi ölene kadar ona sadık kalmıştır... Kaç kişi bunu yapardı? şu yada bu devirde merak ediyorum....
Efendimizin çocuk yaşta ölen oğlu İbrahim dışında, tüm çocukları Hatice Annemiz’dendir.. Hanımı vefat ettikten sonra aldığı hanımlarına, daha doğrusu çoğu bizi nikahla diye yalvararak peygamber eşi olmuş hanımlarına bakıldığında Ayşe Anne’miz dışında hepsi dul kimi çocuklu hanımlarına bir bakalım... Kiminin eşi savaşta ölmüş, kimi savaş esiri, kimi çocuğuyla ortada.... Savaş esiri yada hür, onbeş’lik yüzlerce kız ortada iken, neden bu Peygamber tüm çaresiz kadınları aldı acaba? Evlenmeye meraklı olan,genç kızları almazmı? Kim engel olabilirdi buna? Üstelik kadınların İslamiyet gelmeden alınıp satıldığı bir cahiliye devrinde......
ellerini bir tutsam ölsem
böyle uzak uzak seslenmese
ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
otelleri bomboş bulmasam