Sevginin Değerini Tecrübe Kavrar
Mutluluk güzel duygu bilgelik bilmez kibir,
Sevgiden yoksun ise dert eser seher yeli.
Öfke zarara yoldaş sevdalar çeker sabır,
Tek amaca amade değil ki duygu seli.
Komşu kılıp hepsini bir adaya yolladım,
Gerçeği görmek için uygun zaman kolladım,
Ada batacak diye bir gürültü salladım,
Ödü koptu kiminin inanmayan pir deli,
Panikleyen koşarak sandalına atladı,
Duygularda hengâme korku üçe katladı,
Sevgide yoktu sandal bireycilik patladı,
Ortada kala kaldı iki dünya güzeli.
Düşündü ki kendince kalırsan ölmez misin?
Seslendi zenginliğe beni de almaz mısın?
Altın zümrüt doluyum dedi ki görmez misin?
Anlayınca durumu havada kaldı eli.
Yüz vermedi kibircik fiyakaya pedermiş,
Üzüntüye seslendi o da yalnız gidermiş,
Mutluluksa duymadı zıplayıp dans edermiş,
Kahroldu üzüntüden yoktu başında keli.
Kâh umudu inledi iniledi kâh diyar,
Seda ile irkildi baktı ki bir ihtiyar,
Olmamıştı hayatta daha böyle bahtiyar,
Teşekkür etti ona gitti sevgili veli.
Ayrılınca fark etti sormamıştı adını,
Bilgeliğe rastladı halletti muradını,
TECRÜBE der Vuslatî aldı gönül tadını,
Değerini kavrayan hep o imiş ezeli.
12.04.2008
Osman ÖCAL
Duygu yüklü kervanda, sevginin yeri başka,
Tecrübeyle sabittir, düşmüşsem böyle aşka,
Yere göğe koyamam, alırdım onu köşke,
En güzel duyguların, sevgidir hep temeli.....Ahmet KISA.
Evet tecrube anlar gerçek sevgiyi ancak
Diğerleri anlamaz sanıyor ki batacak
Halbuki almayınca sularda boğulacak
Alsalardı ne güzel olurdu sevgi yeli....Nuran Aksoy
Kayıt Tarihi : 13.4.2008 15:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
KARDELEN ÇİÇEKLERİ GRUP KURUCUSU DOĞA DENİZ HANIMEFENDİYE TEŞEKKÜR EDERİM. DUYGU ADASI Bir zamanlar, bütün duygular bir adada yaşarmış. Mutluluk, Üzüntü, Sabır, Öfke, Korku, Kibir, Bilgelik, Sevgi...her türlü duygu bu adada olduğu için bu adaya 'duygu adası' deniliyormuş. Ada sakini duygular, günün birinde, tesbit edemedikleri bir yerden, adanın bir kaç gün içinde batacağı yönünde ısrarlı anonslar duymuşlar. İlk anda bunun büyük ber şaka olduğunu düşünmüş bazıları,ama anonslar devam ettikkçe, durumun ciddi olduğunu düşünerek, birer ikişer adadan ayrılmaya başlamışlar. Hemen her duygunun kendine ait bir kayığı yahut gemisi ya da yatı olduğundan, adadan ayrılmak nisbeten kolay olmuş onlar için. Ama Sevgi'nin küçücük bir sandalı bile yokmuş. O yüzden, kendisini alacak birini buluncaya kadar, mecburen adada kalmış. Duyguların büyük kısmının adadan ayrıldığı günlerden birinde, ada anonsta söylendiği gibi yavaş yavaş batmaya başlamış. Bunun üzerine, Sevgi, yüksekçe bir kayaya çıkıp yardım istemeye başlamış adadan henüz ayrılan diğer duygulardan. İlk önce, Zenginliği görmüş büyük ve güzel bir yatın içinde. El edip, yüksek sesle bağırmış: - Zenginlik beni de alır mısın? Yatın her tarafına yığdığı eşyaları gösteren Zenginlik: - Hayır alamam. demiş - Görüyorsun, altın gümüş, zümrüt derken yat doldu. Senin için yer kalmadı. Zenginlikten vefa görmeyen Sevgi, biraz daha geride, büyücek bir yelkenli görmüş. Dikkatlice baktığında anlamış ki bu yelkenli Kibir'in: - Kibir, Kibir! ... Benim sandalım bile yok, ada da batıyor, yardım et lütfen! - Sana yardım edemem. demiş Kibir. - Biraz pejmürde gözüküyorsun; yelkenlimin fiyakasını bozacaksın. Bu cevap karşısında çok üzülen sevgi, bir kayığa binip kürek çeker vaziyette, Üzüntü'yü farketmiş o sırada. Sevgi bu kez ondan yardım istemeye karar vermiş: - Üzüntü, seninle gelebilir miyim? - Ah sevgili sevgiciğim! demiş üzüntü. - Yalnız gitmeye karar vermiş olduğum için o kadar üzgünüm ki! Bu cevap üzerine üzüntüsü daha da artan Sevgi, yüzünü adanın öbür tarafına doğru çevirdiğinde, bir mavnanın üzerinde neşeyle zıplayan birini görmüş. Mutlulukmuş bu. Sevgi ona da seslenmiş; ama Mutluluk o kadar mutluymuş ki, Sevginin ona seslendiğinin farkına bile varmamış. Çaresiz biçimde mutluluğa seslenmeye devam eden Sevgi, ansızın, bir ses duymuşyakınında: - Buraya gel Sevgi! Seni ben götüreyim. Sevgi çok sevinmiş ve koşar adım sahile koşup içinden yaşlıca bir adamın kendisine seslendiği kayığa atlamış. Kayıkla fazlaca bir yer itmeden de, adanın büsbütün sulara gömüldüğünü görmüşler. Sevgi, bu kadar duygu çağırdığı halde onu almazken kendisini kayığına çağıran bu saçı başı ağırmış duyguya teşekkür etmiş defalarca. Ama, Duygu Adasında o güne kadar hiç görmediği bu yaşlıya adını bile sormayı unuttuğunu, ancak karaya varıp da vedalaşmalarından sonra farketmiş. Sonra da, günlerden bir gün geldikleri bu yeni kara parçasında Bilgeliğe rast gelince, ismini bile sormadığı bu kadirşinas yaşlıyı tarif edip ismini sormuş kendisine. - O Tecrübeden başkası olamaz. diye cevap vermiş Bilgelik. - Tecrübe mi? peki niye yalnız o ban yardım etti? - Çünkü. demiş Bilgelik, - Sevginin gerçek değerini ancak tecrübe kavrayabilir.
Sevgiden yoksun ise dert eser seher yeli.
Öfke zarara yoldaş sevdalar çeker sabır,
Tek amaca amade değil ki duygu seli.
Komşu kılıp hepsini bir adaya yolladım,
Gerçeği görmek için uygun zaman kolladım,
Ada batacak diye bir gürültü salladım,
Ödü koptu kiminin inanmayan pir deli,
Panikleyen koşarak sandalına atladı,
Duygularda hengâme korku üçe katladı,
Sevgide yoktu sandal bireycilik patladı,
Ortada kala kaldı iki dünya güzeli.
Düşündü ki kendince kalırsan ölmez misin?
Seslendi zenginliğe beni de almaz mısın?
Altın zümrüt doluyum dedi ki görmez misin?
Anlayınca durumu havada kaldı eli.
Yüz vermedi kibircik fiyakaya pedermiş,
Üzüntüye seslendi o da yalnız gidermiş,
Mutluluksa duymadı zıplayıp dans edermiş,
Kahroldu üzüntüden yoktu başında keli.
Kâh umudu inledi iniledi kâh diyar,
Seda ile irkildi baktı ki bir ihtiyar,
Olmamıştı hayatta daha böyle bahtiyar,
Teşekkür etti ona gitti sevgili veli.
Ayrılınca fark etti sormamıştı adını,
Bilgeliğe rastladı halletti muradını,
TECRÜBE der Vuslatî aldı gönül tadını,
Değerini kavrayan hep o imiş ezeli.
Çok güzel mana dolu bir şiir, okuyanlar kendilerine bir hisse çıkarmıştır inşallah. Yüregine sağlı. Sevgiler...
TÜM YORUMLAR (46)