İnanç fıtri bir ihtiyaç olduğu gibi
hayata anlam kazandıran akli ve insani boyuttur.
Akıl ile varlık ve olaylar arasında kurulan münasebet, inkârı imkânsız kılar.
İnkâr;
İnancın insanı ıslah ve terbiye eden sorumluluklarından kaçmak ve kurtulmak isteyen, rahat düşkünü, lezzet tiryakisi, zayıf iradeli insanların, ilahi iradeye isyan sonucu saklandıkları karanlık kör nokta, içine düştükleri ruhsal panikten kurtuluş umdukları liman ve sarıldıkları çabuk kırılacak kuru bir daldan başka bir şey değildir.
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Devamını Oku
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…