H.Bekçisiyiz Vatanın Şiiri - Yorumlar

Osman Öcal
730

ŞİİR


21

TAKİPÇİ

Bekçisiyiz Vatanın

Şu hayvanlar âlemi, yurt tutarken toprağı;
Anlamaz nasipsizler, tutuşmaya köz gerek.
Ağaç bile iniler, yel alırken yaprağı;
Kan emen sülüklere, kokuşmadan tuz gerek.

Tamamını Oku
  • Fakir Kul
    Fakir Kul 27.12.2024 - 10:29

    Harika bir şiir olmuş.

    Cevap Yaz
  • Hamdi Oruç
    Hamdi Oruç 25.06.2018 - 16:29

    Allah rahmet etsin ...Güzel bir şiir

    Cevap Yaz
  • Mahmut Nazik
    Mahmut Nazik 23.02.2009 - 06:15


    DUYARLI YÜREĞİNİ KUTLARIM GÖNÜL DOSTU.. KISA BİR UYARLAMAMI PAYLAŞSAM UMARIM UKALALIK ETMİŞ OLMAM..
    Adamın biri, bakmış ağacın başında bir adam.. Altında bir sürü adem ona biat etmiş, yönü ona ibadet ediyor. Yat diyorlar yatıyor kalk diyor, insanlar da kalkıyor. Kimsi de ‘vatan’, kimisi ‘İslam sizinle gurur duyuyor! ’ diye, çığırışıp duruyor.. Ancak öyle bir kokuyorlarmış ki.. burnunun direği kopacak.. Ancak yukardaki ne belli etmemek için burnunu da kapayamamış..
    Adam
    - Şefaat ya Ya Allahın resulü, sen ne yapıyon orda demiş.
    Ağacın başındaki adam:
    - Ne resulü birader ben insanım, demiş. Beni tanımadın mı? Muhallebi lideri TEMİZ ÇArKAL, ‘r’ si küçük yazılır ha eyi belle demiş..
    Adam bir anlam verememiş, şaşırmış şaşırmasına ama bakmış ki ağacın üst dalında da birisi daha var. Ha bire insanım diyen, temiz çarkala’a ağaçtan kopardığı meyveleri, cebinden çıkardığı nohut, fasülye ile vurup duruyor. Bir yandan da;
    - ‘Çarkal imiş! Şuna şu aslanın kırıntısına konan, AÇ KALINCA kendi yavrularını yiyen, tilkinin emmioğlu çakal desenize!
    - diye alay edip durur.. Yere düşen kömür parçalarını, fasülye tanelerin kapışmak için biribirini ezen halk da ‘yaşşaa,..seninle gurur duyuyor, diye bağırıp duruyormuş..
    Adam, şaşırmış, Bu hem insanların, hem muhallebi liderinin üstünde olduğuna göre; Demek ki ahir zaman gelmiş. Bu da Deccal veya Mehdi dir, demiş.
    -Şefaat ya Ya resulullah! orada ne yapıyon?
    demiş.
    Temiz Çarkala vurup duran adam, bu adamı kendisiyle dalga geçen bir muhabir sanıp
    -Kendine gel ben ey kafir, Ne bu saygısızlık, ben Resul felan değilim!
    diye öyle bir gürlemiş ki..
    Adam, büyük bir günah işlediğinden korkup:
    -Affet ya Allahım, seni tanıyamadım,
    Ağacın başındaki
    Ula ne konuşuyon bire kefere oğlu kefere! Bana Hasımkaşağılı, NAMIDEĞER:HİÇAP TAYIN ERSOYAN derler! Bu böyle bülüne! Bak bana küfrettirme…İnersem şimdi..Ananıda… al git..
    Adam, bir anlam verememiş. Bu kendini Allah’tan da büyük görüyor. Galiba bu padişah diye düşünmüş. Anlamak için:
    -Ya devletlim, ağacın içi karanlık ya, tanıyamadım. kusura kalma bu millet padişahımızı devirdi yenisine yalakalık ediyor sandım.. Sen hangi padişahsın
    diye bir zarf atmak istemiş..
    Yukadaki önce bütün gücüyle bir yellemiş, Yediği bütün haltların kokusu meydanı kaplamış.Sonra tekrar gürlemiş:
    -Ne padişahı ulan! Ben insanım.. Bak sövdürme bana. Koskoca bir ülkenin Baş soğanını tanımadın mı.. Artislik etme! Ananı da al s…(dııt) git! Hele bir söyle bakıyım, sen hangi medyadansın?
    Ula maliyeciler, tez şu adamın künyesini alın. Almazsanız ben sizin şeyinizi alırım.
    diye gürlemiş..
    Bu sefer durumu anlayan adam öyle bir gürlemiş ki, o yerde ‘’vaaaatan seninle.., vur vur..dinlesin,, söyle kimlesin,..’’ diyenlerin nutku kurumuş, gözlerinden düşen şimşeği görenler birden yere yığıla kalmış
    - Bire Kefere de sizsiniz, başka şey de sizsiniz.
    - Biriniz başsoyanım, diğeri muhallebi lideriyim diyorsunuz. Bir de insanım diyorsunuz. Madem insansınız; şöyle insan gibi halkın içinde, insan seviyesinde olsanıza. Öyle yükseklerde halkın tepesinde ne işiniz var?
    Yukardakiler bu sesin şiddetinden mi yoksa şaşkınlıklarından mı aşağı mamoş eriği gibi adamın önüne dökülüp, manda boku gibi yere yapışmışlar..
    Adam tepelerine gelip;
    -Yahu Allah aşkına ben bile çıkamadım oraya, bu yürekle siz nasıl çıktınız?
    Yerdekiler bakar ki tepelerindeki adam hiçte öyle gördükleri bildikleri birine benzemez. Kartal bakışlı, Cebrail gibi biri..
    Halktan medet umarlar. Ama bakarlar ki az önce alkışlayan, yalakalık yaparak, gaz vererek, şişirerek onları baştan çıkaran o halktan bir Allah’ın kulu kalmamış.. Kimi kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırıp sıvışmış. Kimi de hemen taraf değiştirmiş. Kimide korkusundan belediye zehiri yemiş sinek gibi bir yerlere savrulup düşmüş. Kimi ise yelkenleri koyuvermiş, don anları ıslak tir tir titriyor..
    Bizim yalancı kahramanlar dersen: beti benzi atmış, akı bokuna karışmış vaziyette, …
    Başsoğan biraz toparlanıp:
    - Valla benim işim değil efendim.. Ben kiiim, buraya çıkmak kim. Puşh efendinin kurbanıyım. Valla biz çıkmadık efendim!
    O dediki:
    -Bak seni deliğe süpürecektim ama şu rehberin kargana dua et.. Şu kadar para sana, şu kadar yazar, mazar emrinde. Beyleyken beyle yapacaksın. Ben de eyleyken eyle yaptım. O söyledi ben yaptım.. Birde baktık ki… millet bizi bu BAŞSOYAN MAKAMINA getirmiş.
    Şu yanımdaki hortlak görmüş gibi beleren ise tam bir Atatürk taklitçisiydi. Onun mirasına kondu.. onmasın. Ben balık tutmasını bilmezdim. ağaca çıkmama da o sebep oldu. Değilse ben kiiim; BAŞSOĞAN, pardon BAŞSOYAN olmak kim..
    YALANINM VARSA, ALLAH KURAN ÇARPSIN,
    Bizi millet seçti zorla bu halk çıkardı kavağa..
    Adam birden sarardı, sendeler gibi oldu..gözleri bulutlandı..
    -Millet mi, halk mı?
    Ani bir kararla geldiği yere doğru dönüp yürümeye başladı. kalpaklı başı hafif öne eğilmişti, Gerilmiş yay gibiydi. Elini çenesine koyup, düşüne düşüne uzaklaşamaya başladı..
    Millet mi? Halk mı? Millet mi? Ben size ölmeyi.. dahili ve harici düşmanlar memeleketin..Muhtaç olduğun kutret…. Sesi uzaklaştıkça burgu gibi oradakilerin kulağını deliyordu adete.
    O Sırada yerde yatan TEMİZ ÇAyKAL da ayılmıştı ve ancak oturma vaziyetine gelmişti. Ben bu adamı tanıyorum amma nerden diye hafızasına küfredip duruyordu..
    Yanındaki baş soyana, sinek vızıltısını andıran bir sesle
    -Yahu başsoyan, ben bu adamı bir yerden gözüm ısırıyor ama..Sen hiç daha önce gördün mü
    Kendini biraz olsun toparlayan BAŞSOYAN arkasından:
    -Peki ama sen kimsin?
    dedi. Ama dediğine de bin pişman olmuştu.
    Adam, omzunun üstünden gerideki perişanlara gözlerinden çakmak çakmak, şimşek gibi bir bakış fırlatarak:
    -MAREŞAL, BAŞKOMUTAN, GAZİ, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK…

    MAHMUT NAZİK 20.02. 2009 MERSİN

    Cevap Yaz
  • Fadime Dizdar
    Fadime Dizdar 21.01.2009 - 23:13

    Devlet kuşu misali, başımıza konan var;
    İçinde ermeni‘si, Yahudi‘si, yunan var.
    Necasetten feyiz alıp, türlü nimet sunan var;
    Taharetsiz döngeli, görmek için göz gerek.
    ********
    Garibanlara sadaka, körlere de falaka gerek!
    Harika bir çalışma tebrikler....
    Allah‘a emanet olun.
    Saygılarımla F.Dizdar

    Cevap Yaz
  • Ceylan Öztekin
    Ceylan Öztekin 31.07.2008 - 00:30

    sevgili osman dayım bu şiir çok güzel bir şiir
    yüreyin sadetle dolsun

    Cevap Yaz
  • Zikrettin Karaca
    Zikrettin Karaca 25.07.2008 - 10:56

    Şairler korosu gibi olmuş katılanları tebrik ederim emeğinize sağlık çok güzel olmuş tebrik ederim.

    Cevap Yaz
  • İlhami Bulut
    İlhami Bulut 19.05.2008 - 23:08

    selam olsun çok çok..

    -dik duruşlu şairimize

    -selam olsun..

    -vatan vatan diye

    -atan kalplere...

    Cevap Yaz
  • Mehmet Şahin
    Mehmet Şahin 26.03.2008 - 23:43

    Tebrikler üstad.Yorumum tek kelimeyle harika bir şiir.Tam puanımla selamlarımı yolluyor,esenlikler diliyorum.

    Cevap Yaz
  • Dinçer Demirel
    Dinçer Demirel 10.03.2008 - 23:29

    Güzel şiir,dost kalemlerin ve sizin emeğinize,yüreğinize sağlık,tebrikler. (tam puan)

    Cevap Yaz
  • Yıldız Özcan
    Yıldız Özcan 08.01.2008 - 14:26

    her cümlede emegi geçen dostların yüregine saglık BİZ TÜRKÜZ YENİLMEYİZ çok güzel bir çalışma okudum tebrikler

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 86 tane yorum bulunmakta