Eylül başı mutlaka, habercisidir güzün
”Selam” derken sonbahar, çöker sere bir hüzün.
Bir yıl daha fevt olup, defnolacak maziye!
Çoklar yasın tutarda, kimse yapmaz taziye.
Çöpe gitmek üzere, bu seneki takvimler!
Aleyhte mi, lehte mi; hak indinde taksimler?
Tam dokuz ay, üç mevsim; zarar mıdır, karmıdır?
Hepsi ziyan olmuşsa? De; haberin varmıdır?
Gönül tul-u emelde, gövde tatil peşinde(!)
Gözler dünya düşünde, ecel terhis işinde!
Emel, arzu çok uzak, ecellerse pek yakın!
Arzuları kursakta, kalır çoğu müştakın?
Bahar gitmiş, yaz bitmiş, sonbaharın bitecek!
Çok sevdiğin şu beden, bir çukurda yitecek!
Elbet bir gün ötecek, şu bacanda baykuşlar!
Viran olan hanende, kimler kalır, kim kışlar?
Bu Allah’ın kanunu, her mamure virandır!
Onca lezzet, saltanat; sanki düşte bir andır.
Çoklar kandı bu düşe, unuttular Mevlayı!
Bir parmaklık bal için, ret ettiler evlayı.
Dünya, mevsim ve ömür; hepsi birer vesile!
Şu kısacık hayatta, sonuç gelir husule.
Sınavı var her kulun, bu kararsız hayatta!
Buna müdrik nasların, her hepside taatta!
Geri gelmez tek mevsim, anlamalı gerçeği!
Sevap ile doldurup, yaşamalı her çağı.
Boşa geçen her saat, şahit olur aleyhte!
Kameralar kayıtta, emr-i Hakka gel; “eh” de!
Sürurlara kalb etsin, Kadir Mevla hüznünü!
Tebdil etsin cennete; fani, yaz ve güzünü.
Cihat ŞAHİN
26.09.2010-İZMİR
Kayıt Tarihi : 26.9.2010 13:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kutluyorum
Cihat bey...
TÜM YORUMLAR (1)