Güzellikleri Yaratan Allahım Seni De Mi ...

olmazsa olmaz diyerek düştü olmazın peşine
nerede bir dere
nerede sızan bir damlacık su görse kadere
kederine koştu seviye
dikenine inat güle
fırtınaya inat denize
ateşe inat güneşe
koştu ölümüne
kurşun çekmeye
sevgisizliği silmeye
güzeli yaratan Allahım seni de mi yarattı diye...

küçük ayaklarıyla büyük hedefe
birgün mutlaka ulaşırım diye
düştü yollara gündüz gece
an gelmedi aklına dönmek geriye
dönmek gelmedi sevmek yerine
kevser şarabı niyetine
hasrete koştu hüzün içmeye
ölümüne koştu ölüme
sevgisizliği silmeye
güzeli yaratan Allahım seni de mi yarattı diye...

başka koşanlar da vardı onunla birlikte
bir umutsuzluk çöktü zayıf yüreklerine
döndüler yarı yoldan yorulduk diye
oysa
onların ayakları daha büyüktü elleri de
ama bazı yollar sağlam yürekle aşılırdı ve dertle
çekile çekile azalmasını bilen dertle işte

ve o vazgeçmedi o kutsal yoldan
duraksamadı bile
bir günlük ömrü nasıl uzun geliyorsa kelebeğe
darağacında bir sigara içimi nasıl uzun gelirse cellat çingeneye
ona o kadar kısaydı olmazsa olmazın yolu kendince
sevgisizliği kaldıracaktı dünyadan
kendisi ölmeden önce
lakin,
yol tükenmeden bir gecenin sonu ecel düştü menzile
ve tam tan vakti şafak sökmek üzere
teslim etti ruhunu gülerek azraile
güzellikleri yaratan Allahım seni de mi yarattı diye...