Güzelliğinin nimeti, sözlerime ganimet. Kendimle savaşın kazancıydı sevdan. Yabancılaşmış kişiliklerin arasında kişiliğinden çok dişiliğini sözcüklerime sunan kirli emelin kızları arasında misk- amberliğin aşk yüzü gibi aktın sevdama.
-Mistik hülyalar kentindeyim.Susamıştım gerçek aşka.İstanbul kadar kalabalıklaşmış,İstanbul suyu kadar kirlenmiş, arıtılmaya muhtaç anların arıtma cihazı gibi yüreğinde hiç kirlenmemiş ab-ı hayatın suyunu içmeye, şule-i aşka teslim olmaya geldim.
-Gözümün kovduğu herkesten kaçarak, gönlümün seni gördüğü, görülmüşlük kentine geldim.
- S’özüme pay verecek paydaların sağlamasında, işlemsiz teslim oldu sonuç.Sonucu işlemeli,işveli, oyalı, senli bir sondaydım.Bir son binlerce ilki doğuran kıvılcımın kızılcığı gibiydin.
-Sevgimizi azaltamaya çalışan aşk düşmanlarına karşı siperimiz hazırdı.Onların saldırısı daha çok bağladı.Daha çok kaliteliğinin dokusunda okundum.
Bırak avcılar çıkarsın yalanlarını taştan.Bırak,ötsün bay bay değiğim papağan…Bırak çırpınış çarpmasıyla kendirlerini vursun yazılmamış aşk duvarlarına.Acizliğin acunluğunu yazsın kendinlerince.
Bizistan’da aşkın bayramlığı, gönlün seyranlığı, tutkunun turfandalığı artsın.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla