Sevinç yüzüyordu denizlerinde,
Keder soluyor sevda, açıyordu başaklarında güneş.
Bir kuş, bir kelebek, bir gelincik oluyordum koynunda, toprağının.
Geçtim seninle, delikanlı baharlardan.
Gürül gürül aktığımız kayalardan kazınmış,
Matem ve sitem kazınmış bir hazan simdi...
Yangınlar yağmurlara gebe,
Sevda kör ayrılıklara…
Bir yalnızlığı yürüyorum, duman gibi dağ başlarında en ıssızlığı,
Kaybettiğimden beri sırça köşkümden...
Sonsuza el veren yitik bir gölgesin sen,
Bana ötelerden gelen, benden ötelere giden.
Tuttum kızıl şafağında sensizliği, ciğerime sapladım.
…
Şarkılarım var senden yadigâr,
Gözlerinden renk alan ağaçlar.
Dağ başındaki rüzgârlardan esinlenen,
Tebessümlerin gömüldüğü gamzelerden,
En kuytularımda bin acı, bin matem.
Başı elem, sonu elem…
Namütenahi merasim,
Simdi, telkine durdu ruhum.
Seni gömdüm sineme.
Seni gömdüm, sinemdeki güller kabristanına.
Yüzlercesinden birisin,
Sen,hâlen.
Ve hâlâ sevgilisin!
Kayıt Tarihi : 18.3.2019 11:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Selim Erdoğan](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/03/18/guzeller-kabristani.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!