“düşündüm de
sen en iyisi
bir gece bana gel
düşün sen de
bana gelirken
yanında nelerin olsun
saçlarını getir mesela
sarı da olabilir kızıl da
lepiska olması şart değil
sadece senin olsun
güzelliğini tamamlasın yeter
tam alnına bir perçem
düşse de olur düşmese de
okşanmaya hazır olsun saçların
arada bir
şöyle bir savur
gözlerini getir bir de
yeşil yada mavi olmasa da olur
bana sevda ile baksın yeter
gözlerin
gülümsemesini bilsin ama
gülüşüne doyamam bilirsin
göz yaşlarını evde unutma
yanında olsun
ama gösterme
her an lazım olabilir
bazen sevinçten
bazen kederden
ağlamak gerekebilir
kaşlarını kirpiklerini unutma
boyalarını rimellerini
kulaklarını küpelerini
bir de en önemlisi
kulak memelerini istiyorum
onlarsız olmaz
güzel yüzünü getir
gülünce gamzelerin
senin yanında olmalı
iki yanına koyarsın
biçimli hokka burnunun
burun deliklerin
seninle olsun
şehvetin kokusunu
içine çekmek için
dudaklarını getir bana
öpmeye doyamadığım
etli tatlı biçimli arzulu
açılınca ağzın
sanki kiraz festivalinde
sanayım kendimi
tekirdağda
bir haziran akşamı
dişlerin parlasın bembeyaz
kıp kızıl dudaklarının içine hapsolmuş
orda olmaktan memnun
biçimli başını
boynun taşısın getirsin bana
arkaya doğru at şöyle başını
boynundan öpeyim
öyle kardeşçesine olmaz
böyle bir öpücük
köprücük kemiklerin
seninle olsun
kaburgan bir de
omurgana tutunmuş
kolların bileklerin
o küçük bakımlı ellerin
uzun parmakların
ojeli tırnakların
yanında olsun
ellerin çok lazım
onlarsız asla olmaz
tutmak için her şeyi
tutunmak için her şeye
ve
hayata
ellerin olmadan olmaz
göğüs kafesin
inip kalksın heyecandan
kalbin çarpsın küt küt
sol memenin altında bulunur
ak ciğerlerindeki havayı
aynen aktarmalıyım
kendi ciğerlerime
bence mutlaka
ikisini de birlikte yanında getir
yağda kırılmış yumurta
tam ortası terlemiş
biçimli memelerin
gül tomurcukları sanayım
hani bahar gelmiş de
açmaya hazır
yada kibeleden miras
anadolu kadınına
binlerce yıldır
ipeksi tenin sarsın
biçimli bedenini
kokusunu çekeyim içime
tadına doyamayım
dokunmaya kıyamayım
ama
bilirim olmaz öyle
çünkü
sevmek dokunmaktır
seviyorum seni
bırak dokunayım
annenin hatırası
ayva göbeğinin tam ortasında
incecik belinin
şahidi gibi durur
parmak uçlarım dolanır
gerekli yerleri bulur
biçimli kalçalarını
ayva tüylerini de getir
at hırsızlarının
yatçıların
katçıların
uzanamadığı
kırk haramilerin
ulaşamadığı
kilidini açamadığı
paranın satın alamadığı
anahtarı bende bulunur
mücevher kutun
yanında olsun
kaşıkçı elması da
orada durur
güzel görkemli mağrur
üretkenliğin hassas kapısı
kadınlığın ispatı
kul değil Allah yapısı
bacakların da gelsin
leylek görse kıskanır
biçimli kusursuz
antik kentlerde sütun
yürürken görkemin
asaletin zarafetin
dizlerin bakımlı
yorgan kısaysa
gerektiği kadar katlanır
ayakların getirsin seni bana
yere sağlam basan
isteyince giden
istemezsen duran
ayakların
geldiğinde mutlu
gittiğinde pişman
en iyisi
sen bana
kendini getir
dışında bedenin
içinde ruhun olsun
geçmişini de getir ama
esaretin olmasın
güzel yüzünü
sevincini hüznünü
bana verdiğin sözünü
koy bavula bana getir
gelirken bana
sana ait ne varsa
yanına almalısın
benimle
güzel şeyler üretip
adil bir şekilde paylaşmalısın
ve bende
öyle sadece
yalnız bir gece
değil
bir ömür bende kalmalısın
ve
benimle yaşlanmalısın…” 17.03.2011
Kayıt Tarihi : 5.4.2011 12:46:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bayram Eser](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/04/05/guzelleme-61.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!