Güzelin Gözüdür Musalla Taşı - Garib Çoban

Güzelin Gözüdür Musalla Taşı - Garib Çoban

Buradı dünya pazarı meyva veya insan yüzü gibi böyle olgunlaşabilmesi için!..
Adı konulamayan kaç ölümün, kaç dönüşsüz veda’ın, kaç gurbetin.
Ve ne kadar savaşlardan arta kalmış mülteci çocuklarının gözyaşı.
Ahiretin cezasını dünyada çekecek olanlardan dostun olmasın.
Ve ümidin tecrübesinden geçmesi lâzımdı sokaktaki hırkasız derviş gibi insanların.
Kendi suçlarını Allah’a yükleyenlerden uzak dur gönül.

Ya yükünü abartıyorsun!..
Ya imanını yetiremiyorsun!..
Ya da gücünün farkında değilsin!..
Biz, hiç kimseyi gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. Müminûn-62
Halktan kopuk sentetik yaşayanlar hep kendine gurbettedir.
Madden onlarla beraber olamasakda gönül hep fakir mahalleler aralarında gezdirir manamızı.
Kendi suçlarını Allah’a yükleyenlerden uzak dur gönül.

Ezberi bozan ölümü hatırlatan sokaklarda sabrı ve şükrü öğretir aşk reyyan kokusu.
Çocuk kalbiyle gezdirir her akşam yazılmaya değer helaller ve haramlar vardır.
Arzuyla beklenen güneşi korkulu gözlerle bekleyenlere aşktan bir şevkle iftar vakti gibidir hayatlar.
Güzel bir dilin hüznüyle öksüzlere Kaviyy imanımız sönmedi.
İmana kuvvet veren duada nusret istiyoruz.
Talihsiz içinde olanlara bereket, neşe, huzur ve mutluluk ver.
Safa içindeki hakka sadık kullar için.
Kendi suçlarını Allah’a yükleyenlerden uzak dur gönül.

Hoşnut olmadığım bir vak'a karşısında, ya da çağa ayak uyduramadığımda.
Siz Ya Kerim Ya Rahim olan Allah'tan neler istemektesiniz?..
Önce kökler, sonra gökler.
Köklere inemeyenler, göklere yükselemez.
Allah, Peygamberinden neleri istemesini istiyor?..
Bana birçok mânâyı yalnız bir cümlede ifade eden şu ayeti okurum!..
Allah'tan mağfiret iste!..
Nisa -106
Kendi suçlarını Allah’a yükleyenlerden uzak dur gönül.

Hiçbir şeyim; uzaklaşıyorum yaklaşıyorum kendimden, kendime her şeyi görüyorum.
Ölmeden evvel herkes, neden yaşadığını anlamakla mükelleftir.
Kırgınlıkları, saadeti, hüznü veya tümüyle koca bir hayatı ne için yaşadığını bilmelidir.
Buna henüz bir cevap bulamadıysa, yaşadığının da bir mânâsı yoktur!..
Yoksa insan her istediğini elde edeceğini mi sanır.Necm 24
Bir şeye kavuşman veya kavuşmaman senin indinde bir değilse.
Sen henüz hamsın demektir.
Kendi suçlarını Allah’a yükleyenlerden uzak dur gönül.

Her uçurumun kenarındaki kimseye muhakkak el uzatın!..
Kimin çekip kurtardığını, kimin de düşmek üzere olduğunu yalnız Allah bilir.
Unutma!..
Ezel, şu andır, ebed, şu andır.
Zaman eğittikçe, görürüm aklımın eksikliğini.
İlmim arttıkça bilirim bir şey bilmediğimi.
Takva için duada kıdem, şu andır.
İş bu teheccüt vaktinin içinde, kendini ara!..
Kendi suçlarını Allah’a yükleyenlerden uzak dur gönül.

Başım kaygısız bir güzide yolcunun duası ile yıkanmış teheccüt vakti.
Ve şems vakti sonsuz sema’ya yükselmiş.
Nereye gitsem evim değil, çok yakınsın.
Aklımı kaybettim sevgiyle her dokunuşuyla dualarının.
Utangaç iç çekişle dudaklarının özlemlerinden döküldü gönül sözleri.
Alnına konan bir öpücüğün tatlı tadı gibi zaman.
Kendi suçlarını Allah’a yükleyenlerden uzak dur gönül.

Ve ayaz gecelerimde bir fırtınanın gücü ellerinde.
Çünkü kalan zaman yok.
Geçen zamanda ruhlarımız bir araya geldiğinde.
İç çekişler arasında yürüyoruz.
Fukaraya kendine lâyık gördüğünü ver.
Çünkü insan sevdiğini vermedikçe sevdiğine nâil olamaz.
Duaların hassas detaylarıyla.
Ama gönüle bağımlılık yapan güzide gülüşünde sebepleri var.
Kendi suçlarını Allah’a yükleyenlerden uzak dur gönül.

Sevda’sı çetin olan mutluluk çeken yolculuktayız.
Yani düşünmeden dayanamadım bir mülteci gözyaşıyla.
Garib yüreğimdeki aşka ahh etmeden ihtiyaç haline geldin duada.
Derdin bir mahremiyeti vardır.
Her dert herkese söylenmez!..
Hele verene âşıksa, ölse söylemez!..
Böylece teheccüt vakti, gönül maidemde hep yeniden seni sevmeye başladım.
Kendi suçlarını Allah’a yükleyenlerden uzak dur gönül.

Ruhunun dinleneceği bir iyilik tasarlar insan engin dualarla.
Ve onun peşinde koşar sevgiyle kendine, ona erişmek için çaba harcar.
Bazen s/aklanırım zamanında ötesindeki dualarının sihrinin arkasında.
Sevimli gülüşlerinle ve senin tutkulu suç ortaklığın olurum ahireti kazanmak için dünyada.
Göğsünde saklanıyorum aşkı çıkarmak için.
Kendi suçlarını Allah’a yükleyenlerden uzak dur gönül.

Olduğun kadar eşsiz, istediğin zaman muazzam.
Hayatımdaki en güzel şeysin.
Var olduğunuz için teşekkür ederim!!
Şafakta kuşlarla seni arıyorum.
Bazen saklanmam öyle girerim rüyalarına.
Seni arıyorum seni buluyorum, sabahlarımda.
Kendi suçlarını Allah’a yükleyenlerden uzak dur gönül.

Ruhumu gülümsetmek için Yusuf gibi yoruyorsun rüyalarımı.
İnsanlar ne der endişesi en hoş ve en zeki insanları bile hiçbir orijinallikleri olmayan, ipleri başkalarının elinde olan güzel, mekanik kuklalara çevirir.
Kötü arkadaşlar, birbirini tutuşturan kıvılcımlar gibidir.
Kendi suçlarını Allah’a yükleyenlerden uzak dur gönül.

Mehmet Akif, yüz yıl önce,
Bir Ramazan günü bu duayı yapmış.
Bugün de bu duanın kabulüne hararetle muhtacız:
Yâ Rab, şu muazzam Ramazân hürmetine.
Kaldır aradan vahdete hâil ne ise.
Yâ Rab, şu asırlarca süren tefrikadan.
Artık ezilip düşmesin ümmet ye’se.
Kendi suçlarını Allah’a yükleyenlerden uzak dur gönül.

Olmasını arzuladığınız birini arzulamadığınız müddetçe yalnızlık iyileştiricidir.
Olmasını istediğimiz olmadığı halde yer bitirir bizi!..
Adalet mi bu?..
Hem yok, hem de bitiriyor bizi.
Bazen yalnız kalın.
Hiç tanımadığınız kendiniz’le!..
Bir sorun bakalım?..
Nesi var, nesi yok!..
Kendi suçlarını Allah’a yükleyenlerden uzak dur gönül.

(Y.ed - Kalp Sırrına Erenler Albümü )