Ülke çıkarı için başkaldırı yaptılar
Acımadan kıydılar güzelim üç fidana
Sömürü düzenini yıkmaya çalıştılar
Acımadan kıydılar güzelim üç fidana
***
Altı mayıs sabahı sis çöktü Ankaraya
Güzelim üç fidanı çıkardılar sehpaya
 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Onlar.. her 6 mayıs'ta yeniden doğarlar..
bazan bir anadolu köyünde..tırpan sallarler..
bir bakarsın maden ocaklarında yankılanır o yiğit haykırışları..bir anda böy gösterirler işçi tulumlarıyla
fabrika duraklarında işe gitme hazırlığında..üretime istekli...
haklı olmak için sınıfsal kavğasında..ve en önde..direnmekteler..
her 6 mayıs'ta idam günü değil bir bakıma doğum günü ülkemin her noktasında...
Alkışlıyorum duyarlılığı ve kutluyorum şair ve emeğini...sevgi ve saygıyla..
ÜÇ FİDAN ANISINA,
SAYGIYLA
FATMA HATUN ESEN
yüreğinize sağlık ustadım başarılar
Ruhi yasa bürünür yıllar geçip giderken
Unutmaz o günleri acıları anarken
Hava kurşun gibidir yürekler çırpınırken
İdamlarla kıydılar güzelim üç fidana
06.05.2009/OLTU
Ruhi Hatunoğlu
KUTLARIM.
SAYGILARIMLA...
ÜÇ FİDAN ANISINA SAYGIYLA
FATMA HATUN ESEN
Güzelim Üç Fidanı ölüm yıldönümünde sevgiyle anıyorum. Tabi Taylan Özgür ü de unutmadık. sizi de tebrikederim
Ülke çıkarı için başkaldırı yaptılar
Acımadan kıydılar güzelim üç fidana
Sömürü düzenini yıkmaya çalıştılar
Acımadan kıydılar güzelim üç fidana
***
Efendim elinize yüreğinize sağlık.Kaleminiz daim olsun
duyarlı yüreğini kutlarım Sevgilerimle
tebrikler ustadım
Akın var, akın
Güneşe akın
Güneşi zapt edeceğiz.
Güneşin Vakti, Yakın.
Onlar Ölmediler,
Güneşe Gömüldüler.
Hakkımız yok
Onların Matemini tutmaya.
Akın var, Güneşe akın.
Güneşi Zapt edeceğiz,
Güneşin Zaptı Yakın
………….Deniz Gezmişin Taylan ÖZGÜRÜN ‘Cenazesinde söylediği dizeler.
*******Evet dostlar, Bu gün 6 mayıs, Bundan tam 37 Yıl önce Gece Saat 01.00 Deniz GEZMİŞ, Yusuf ASLAN ve Hüseyin İNAN gibi yiğit ve Yürekli Üç Devrimciyi,Türkiye Devrimci Hareketinin Öncülerini ABD Emperyalizminin Ülkemizdeki Uşakları ve Yerli İşbirlikçileri tarafından İdam Edilerek Yaşamlarına son verildi.;
******Hainler O günde vardı, bugünde varlar, O günde ABD Emperyalizmine hizmet ediyorlardı, bugünde ABD emperyalizmine hizmet ediyorlar, KAHROLSUN ABD EMPERYALİZMİ VE ÜLKEMİZDEKİ YERLİ
İŞBİRLİKÇİLERİ’ KAHROLSUN ÜÇ FİDANI DARAĞACINA GÖNDERENLER,
******Bu Üç Fidanın Onurlu ve Yiğitçe Vermiş oldukları Devrimci Mücadeleleri önünde saygıyla eğiliyor, Ruhları ŞAD Olsun, Türkiye Devrimine gönül vermiş tüm dostlara baş sağlığı diliyorum;
*****Güzel Dost Bu güzel şiirinizide Yürekten kutlar, şiiri yazan yüreğin ve kalemin önünde saygıyla eğilir tam puan ekleyerek saygılar sunarım
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta