Gel sana diyeyim bizim dağları,
Bir Cennet misali olan bağları.
Bilir misin bilmem eski çağları,
Varılacak yol mu kaldı güzelim.
Uzanırdı saçlar gerdana doğru,
Çıkardı güzeller harmana doğru.
Leylâ'dan Şirin'e dermana doğru,
Sarılacak bel mi kaldı güzelim.
Zigana misali yaman eserdi,
Ağustos ayında duman keserdi.
Zemheri olurdu birden küserdi,
Durulacak sel mi kaldı güzelim.
Dört bir yanımızı dikenler sardı,
Evvelden gurbete gidenler vardı.
Ne varsa heybede ortaya serdi,
Görülecek hal mi kaldı güzelim.
İnsanlar bir çeşit hallere girdi,
Kimine bin türlü belayı verdi.
Kimi Kaf Dağı'nda sırlara erdi,
Verilecek el mi kaldı güzelim.
Tandırın isi var durur yüzünde,
Hayali her daim yürür izinde.
Baharda boy verir kurur yazında,
Kırılacak dal mı kaldı güzelim.
Kayıt Tarihi : 13.8.2019 08:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!