Güzele bakmak sevap...

Bu şiirin bir hikayesi var elbette; bu benim kurguladığım bir senaryonun şiiri...Tamamen değilse de hayatın acı gerçekleri ile, güzelliklerini harmanlamaya çalıştım...Birbirlerini görüp sevdiler...Delikanlı dar gelirli ve prensipleri de var...Güzellere düşkün ama ailesine bağlı ananesine bağlı birisi...Karar verdiler evlenmeye, aile de onay vermişti...Biraz hazırlık yapıp düğünü öyle yapmalılardı ele güne karşı...Bizler tabii ki bencil olmayalım; topluma, toplum kurallarına saygılı olalım derim ama, her konuda el alem ne derin derdine düşünce de huzurumuz kalmaz....Düğün hazırlıkları başladı damat adayı hafiften sevdiğine hesaplı davranmasını kendisinin gelir düzeyinin öyle çok fazla olmadığını çeşitli vesilelerle anlatmaya çabalıyor. Yakında birlikte bir yuvanın temellerini atacağı mustakbel eşini incitmeyecek şekilde uyarıyor...Çarşıya alışverişe çıkılıyor. Gençler birbirini seviyor ama kuru kuruya ben sana hayranım sözleri ile iş bitmiyor...Gelin hanımın annesi büyük annesi, halası teyzesi belki bir de kızkardeşi var...Kızkardeş- ablaa şu salon mobilyasına bir bak. Kaç para? dört bin tl italyan mobilya, damat duyar gelinle gözgöze gelirler...Anne- benim kızım kimin kızından aşağı bilezik burma olsun. Damat bu arada aileyi de sınava tabi tutuyor, da ah gözü kör olası aşk çok ta seviyor...Ne kadar çapkın olsa da evliye gönül verme eve gider unutur misali, çapkınlığı dilinde gözlerinde sadece...Sonunda bakıyor ki bu aile ile başı dertte olacak bir arşın bez için tartışmalar uzayıp ta gidecek. -Ayağını denk al ben seni seviyorum ama, hadi diyelim borçlandık bu dediklerinin hepsini aldık sen de ailen de memnun kaldınız; ama sonra ne olacak? bu borçları öderken günlük maişetimizi temin edemeyeceğiz belki ve bunalacağız; borç batağında aşk meşk te kalmayacak...Sen hele bir ekonomi öğren, kerat cetvelini unutmuşsundur bilgilerini bir tazele bakalım... Alışverişte nişanı bozan nikah dairesi kapısı önünde ayrılan çiftleri çok duyuyoruz.... Her konuda makul olabilmeli... Sözüm kime kendime de elbette bak sen böyle bir şiir yazmış herkese nasihat etmeye kalkmıştın; kendini frenle bakalım dolu dizgin nereye böyle? Evet şu vitrinde gördüğün ceketi çok beğendin ama ayağını yorganına göre uzatmalısın onu alırsan; belki faturalarını ödemen aksayacak belki de gıdandan kısacaksın, ya da hiç aklında olmayan bir durum hasıl olacak hastalık veya habersiz gelen bir misafir unuttuğun bir borç gibi; işin içinden çık çıkabilirsen...Marifetin varsa git en kaliteli kumaşı al kendin dik; sorsunlar nerden aldınız diye, gururla- kendim diktim dersiniz...Bu yüzden genç bayanlar, hangi tahsili yaparlarsa yapsınlar fırsat yaratıp, enstitülerimizdeki yemek ve ev eknomisi kurslarına vakit ayırsınlar derim; dirlik düzenliğe çok katkısı olacağından eminim...Geçmiş bayramınız kutlu olsun nice bayramlara sağlık ve afiyetle huzurla...