Kül yakmaz, buz akmaz.
Öfke gözü, yürek yakmaz
Hikmeti, hükmetmek değil
Ne şeyhe, ne şıha meyil.
2002
Kâbe’yi ne toprağı, ne örtüsü kutsal kılan
Allah’a bir basamak, âlemleri içine alan.
Hakkın emri kadar, sevemedik peygamberi
Bizi huzura çıkaran, şefaatçi Muhammed'i
2002
Ben tevazu beşiğinde sallanan yumurcak
Tutun beni tutun, tuttuğum dal kırılacak.
Mütevazı değilim, bu şeytanın bir oyunu
Tevazu Hakkın emri, hükümde gerçek bu
Kusurunu gören göz, kusursuz görmektedir
Hakkın kuldan istediği, kulluğumuzu bilmektir
“Sen çok değiştin” desinler, kullanamayanlar
Hep sendeydiler, şimdi nerede kullananlar.
Bu öfke ve kindir, mutluluktan huzur çalan.
Yalnız huzur mu, ecel yaklaştıkça elde kalan?
Anılar dünde kalır, acılar yarına miras bende
Dengini değil engini arar nefis, huzur nerede?
Hiç kimse her şeyim olmasın, haddini bilmeli.
İnsan ölür ihsan ölmez, mazlum ensesinde eli.
Kör değil nankör, yüzsüz değil ikiyüzlü ırak ol
Tipi bozukla çekilir, sütü bozukla çekilmez yol.
“Vur” diyene “dur” demeli, birinci olmalı dinci..
Pusula ve skala, Hakka döndürmeli bilinci.
2002
Dilini yermekten, elini vurmaktan koru.
Bir cevapta saklıdır, yüz binlerce soru.
Vereceksen doyur, vuracaksan duyur.
Kölesi uyanıksa efendi, güvende uyur.
Yalan tatlı olsa gerek, yalanı dil söyler,
Yalana değil de, yanlış için “özür” diler.
Her kötülüğün temelinde, bir öfke yatar
Yeni bir bakış açısı, göz ayrı yöne bakar.
Küçüğü küçümseme, hikmet-i muhakkak.
Onda saklı büyüklük, şu küçük pireye bak.
Tohum hamile, kundak bezidir toprağı aç
Ondan doğacak, afakı saracak dev ağaç.
2002
Hangi eşek derviş olmuş,
Odun çekip tekeye..
Hangi deve hacı olmuş,
Git-gel ile Mekke’ye
Dün taştan evler yapanlar
Bugünse gökdelenler,
Taşı delip, minareler örenler
Hani şimdi neredeler?
2010
Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 2.2.2012 15:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!