Küçük şeylerin erdemidir yaşamak.Küçük bir adım, bakış,ilgi, sevgi, aşk,güven, sadakatla başlar aramızdaki bütün büyük emeller, yollar, aşklar, dostluklar hatta düşmanlıklar.
-Kalite bir erdemi yakalamanın sınırında yaşadığımız yeri yar gibi görüp benimsiyorsak; düşüncemizdeki derinliklerin dilinde sözsüz güzellikler katıyorsak tarifsiz, tanımsız, sonsuz sevgimizde cömertsek,idaremizdeki en özel anlamda idare ediyorsak, doğrularımız kadar doğruysa işte kaliteli ruhun akışı budur Ruhsu.
*Her şey kalbinden gelen sesi dinlemekle başlayıp bitmez. Kalbinin seslendiren iç öykücü bazen bizi yanıltabilir.
-Kafanın söylediklerini dinlemek de her zaman doğru değil.Kafa, toplumun sesidir.Karakterin çok sesli merkezidir.İnsan beyni aslında yaşadığımız toplumun, algıların, ilgilerin, öğretilerin aynasıdır.
-Oysa kalbin sesi direk içindedir ve sana ait olan bir sestir.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla