Güzel çocuklardı onlar,
güzel güzel oynuyorlardı sokaklarda,köy yollarında
ve tarlalarda ülkemin
ve şehir meydanlarında..
Sonra büyüdü bu çocuklar,ergen oldular
bıyıkları,sakalları çıktı
elleri büyüdü,gözleri de..
Ve güzel şeyler düşünmeye başladılar
Aslıları düşündüler,Dilanları,Fatmaları
güzel çocuklar güzelleri düşlediler
ve güzel düşlerini söylediler.
Korktular kocaman kocaman insanlar
korktular bu güzel çocuklardan
Öcü dediler,Kötü dediler.
Kocaman kocaman insanlar korktular
ve kocaman silahları getirttiler
aynı yaştaki güzel insanların ellerine verdiler
Vurun dediler,Öldürün dediler.
Vuruldu o güzel çocuklar,
vuruldular güpegündüz,
uzandılar toprağa
uzandı güzel çocuklar
güzel güzel uyudular,
güzel güzel öldü çocuklar.
Kocaman kocaman insanlar sevindiler
kadehlerde eller
eller kadehlerde
eller kan içinde
eller kan kadehlerinde.
Ve halen korkar o kocaman kocaman insanlar,
ve o güzel çocuklar
uyuyorlar,halen uyuyor o güzel insanlar..
07/10/2011
ilhan PARÇALI
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta