Güzel Bir Sabah Şiiri - Yorumlar

Jacques Prevert
22

ŞİİR


24

TAKİPÇİ

Korkmazdı kimseden
Ya da hiçbir şeyden
Fakat bir sabah güzel bir sabah
Bir şey gördüğüne inandı
Ama bir şey yok dedi
Ve haklıydı
Hiç şüphe duymadığı mantığıyla

Tamamını Oku
  • Nevzat Hacibektaşoğlu
    Nevzat Hacibektaşoğlu 20.09.2008 - 23:46

    Şiir: 1025890 - Karakter
    Yazan: Leopar26

    Karakter

    senin bir yüzün var
    yüzünde gözlerin
    ah o gözler
    gülen gözlerin
    öpemem utanirim

    senin bir karakterin var
    güzel karakterin
    karakterinden öperim

    Nevzat Hacibektaşoğlu


    ******************
    Sayfalarca çoğalt istersen..
    'Senin yanakların var
    güzel yanakların
    yanaklarından öperim...

    'Senin kulakların var
    güzel kulakların
    kulaklarından öperim...
    *********
    Hadi gene iyisin bak iki kıta da benden oldu...Para mara istemez..:))
    Nasılsa bunlardan biri günün şiiri olur kurula çektiğin vıcık vıcık yağ dolayısıyla...Hiç olmazsa benim de katkım olsun dedim...:)))))



    şerefsizlik yapma hayvan herif..!!!!!!!!

    Cevap Yaz
  • Nevzat Hacibektaşoğlu
    Nevzat Hacibektaşoğlu 20.09.2008 - 23:37

    hayvan rumuzu alan insan leopar26
    aciyorum sana .. bu yaşta böyle hastalik..
    yazik.!
    :(((

    Cevap Yaz
  • Salim Kanat
    Salim Kanat 20.09.2008 - 23:34

    Günün Şiiri*Doğuştan Popüler

    Günün Şiiri * Hahaha! Doğuştan Popüler


    gün ağıyor ufuklardan şehirlere gün doğuyor
    tepelerde ışıklar karanlığı boğuyor
    dikkat
    şiir başlıyor

    şiir ki kimi haşlar kimi taşlar bilinmez
    hangisi hangi yarayı gıdıklar
    hangi vadide coşar
    şair ise damağında gecenin tadı
    günün şiirini doğurmanın huzuruyla
    ufkuma kuruluyor.

    gün doğar günün şiiri doğar nur topu gibi
    karanlığı şair boğar

    heey okuyucu! ..
    sen n'aparsın, ne âlemde, hangi şiirdesin
    okudun mu günün şiirini
    aydın mı, ayıldın aydınlandın mı

    anlamadın mı? ..

    -Peki.. içinizde ülker
    çikolatalı gofret sevmeyen var mı? ..
    -.................................................
    -Yok mu? ..

    Salim Kanat

    Cevap Yaz
  • Nurhayat Nalçacı
    Nurhayat Nalçacı 20.09.2008 - 23:26

    Bu sayfayı günün yorumlarını okumak için seviyorum. Seçici kurula teşekkürler. Kuyuya bir taş atıp seyrine bakıyorlar :))) Necati Hocam Çince çeviriniz günün yorumu olmuş tebrikler. AAAAAAAAA burda büyük bir eksik var. Mehmet Akif Gülhan Üstadımın YORUMu yok :(((

    Cevap Yaz
  • Zaman Sarrafı
    Zaman Sarrafı 20.09.2008 - 23:23

    Aslında hepimiz, şiirde konu edilen durumu zaman zaman yaşıyoruz. Ama bunu ne derece önemsiyoruz kim bilir.

    Kendimizle başbaşa kaldığımız zamanlarda ( Ama çoğu insan, kendiyle başbaşa kalmayı kötü talih olarak addeder ), duyduğumuz, dinlediğimiz, dertleştiğimiz; bazı yorumcu arkadaşların idia ettiği gibi, ( ve sanki, bir reddetmeye konu olan Ulvî bir varlık imiş gibi ) kendimiz dışında bir 'Olma' durumu değildir. Başbaşa kaldığımız, bizim, farkında olmadığımız yanlarımızın soluğudur. Ondan gelen fısıltılara kulak verebilirsek eğer, kendimizde anlam veremediğimiz yanlarımıza dair epey ipucu bulabileceğimizi düşünüyorum.

    Şairin, şiirin son satırlarında vurguladığı da sanırım bu. Karşısındaki 'Hiç kimse'; şairin kendinden başkası değildir.

    Mit, duyu verileriyle bize gelir. Zihnimiz, elinde hangi veri varsa, onu düşünür, onu işler. Hatta ona inanır.

    Bu kısındöngünün farkındalığı, insan olma yolunda atılmış en önemli adımdır.

    Cevap Yaz
  • Nevzat Hacibektaşoğlu
    Nevzat Hacibektaşoğlu 20.09.2008 - 23:12

    :)
    gülüyorum bazi arkadaslara..
    nasilda saldirgan agresif ve kürübaz oluyorlar..
    sizin o kötü şiirlerinizden birisi günün şiiri olsa
    dipiniz düşer be
    el avuç ovuşturursunuz..
    necati güney diye bir prof
    neyin profu ise
    hiçmi akademik terbiye görmemiş
    böyle eleştiri yorum olmaz..
    heccav kesildiniz sitenin başina
    sizlere gülüyorum ancak..

    Cevap Yaz
  • Asım Yapıcı
    Asım Yapıcı 20.09.2008 - 22:48

    Jacques Prévert, Fransız edebiyatının en önemli şairlerinden. En çok sevdiğim şiiride 'Barbara'dır. Prévert, hayatı bir bütün olarak kavrayan, sevgi yanlısı, savaş karşıtı, kelime oyunlarını şiirde çok güzel uygulayan bir şair. Bir başka özelliği de çok iyi senarist olması.

    Tabii tüm bu özellikleri Fransız dili ve edebiyatı içinde bir anlam bulmakta. yani şiir anadilde şiirdir. Başka bir dilde şiir sesi ve dili kaybolur. Artık yazılan şey Jacques Prévert'ye mi aittir, yoksa çevirene mi, orasını kıyameye kadar tartışmak mümkündür. Ama genel görüş ve hatta makbul görüş odur ki, her tercüme (çeviri) yeni bir şeydir, yeni bir üründür. Çevirilerde sadece anlam okuruz, dahası şiirin dilsel ve edebi güzelliklerini bir türlü ve istenildiği kadar göremeyiz. Aynen burada olduğu gibi. yani biz burada okuduğumuz şiirde Prévert'nin şiirini değil fakar şiirinde kyrguladığı anlamı ve vermek istediği mesajı okuyoruz. Üstelik bu da kısır bir şekilde.

    Bununla birlikte tercüme şiirler okunmasın mı? diye birileri sorabilir? Tabii ki okunsun, ancak yapılan tercümenin her halükarda eksik ve yetersiz olduğu bilinciyle yapılsın tüm okumalar.

    Prévert'nin şiiri eleştirilirken çevriden hareketle eleştiri yapmak da sakıncalıdır, Yaptığımız eleştiri Prévert'ye değil, çevirene gider. demekki o iyi bir çevri yapamamıştır.

    Günün şiirini seçenlere yönelik bir övgüm bir de eleştirim var.

    Övgüm şudur ki Prévert'yi tanıtmaktadırlar.

    eleştirim şudur ki, Prévert'nin en sıradan dizeleri ve hatta en sıradan çevirisi ile onu tanıtmak istediler. Bu da Prévert'ye yapılan açık bir haksızlıktır.

    Şimdi onun Fransızca bir şiirini paylaşmak isterim sizlerle, Fransızca bilenler Türkçesiyle karşılaştırsın ve edebi zevkin tercümelerde değil de orijinalde olduğu görülsün.

    Bu arada Barbara'nın dört farklı çevrisini sizlere sunmak istiyorum.

    Buradan hareketle mütercimler hain midir, yoksa değil midir? sorusuna cevap aramak bir yana, her tercümenin nasıl yeni bir ürün haline dönüştüğü de netleşsin.
    -----
    Barbara

    Rappelle-toi Barbara
    Il pleuvait sans cesse sur Brest ce jour-là
    Et tu marchais souriante
    Épanouie ravie ruisselante
    Sous la pluie
    Rappelle-toi Barbara
    Il pleuvait sans cesse sur Brest
    Et je t'ai croisée rue de Siam
    Tu souriais
    Et moi je souriais de même
    Rappelle-toi Barbara
    Toi que je ne connaissais pas
    Toi qui ne me connaissais pas
    Rappelle-toi
    Rappelle-toi quand même ce jour-là
    N'oublie pas
    Un homme sous un porche s'abritait
    Et il a crié ton nom
    Barbara
    Et tu as couru vers lui sous la pluie
    Ruisselante ravie épanouie
    Et tu t'es jetée dans ses bras
    Rappelle-toi cela Barbara
    Et ne m'en veux pas si je te tutoie
    Je dis tu a tous ceux que j'aime
    Même si je ne les ai vus qu'une seule fois
    Je dis tu a tous ceux qui s'aiment
    Même si je ne les connais pas
    Rappelle-toi Barbara
    N'oublie pas
    Cette pluie sage et heureuse
    Sur ton visage heureux
    Sur cette ville heureuse
    Cette pluie sur la mer
    Sur l'arsenal
    Sur le bateau d'Ouessant
    Oh Barbara
    Quelle connerie la guerre
    Qu'es-tu devenue maintenant
    Sous cette pluie de fer
    De feu d'acier de sang
    Et celui qui te serrait dans ses bras
    Amoureusement
    Est-il mort disparu ou bien encore vivant
    Oh Barbara
    Il pleut sans cesse sur Brest
    Comme il pleuvait avant
    Mais ce n'est plus pareil et tout est abîmé
    C'est une pluie de deuil terrible et désolée
    Ce n'est même plus l'orage
    De fer d'acier de sang
    Tout simplement des nuages
    Qui crèvent comme des chiens
    Des chiens qui disparaissent
    Au fil de l'eau sur Brest
    Et vont pourrir au loin
    Au loin très loin de Brest
    Dont il ne reste rien.

    Jacques Prévert

    Barbara

    hatırla barbara,
    o gün hiç durmamacasına yağıyordu yağmur Brest'e
    ve sen
    o yağmurun altında
    gülümseyerek yürüyordun
    ışıl ışıl, mutlu, sırılsıklam

    hiç durmamacasına yağıyordu yağmur Brest'e
    ve ben senlen
    Siyam sokağında karşılaştım
    gülümsüyordun
    ben de gülümsüyordum

    hatırla barbara,
    benim tanımadığım sen
    beni tanımayan sen
    hatırla,
    gene de o günü hatırla
    unutma

    bir sundurmanın altına bir adam sığınmıştı
    sana adınla seslendi
    barbara
    ve sen
    o yağmurun altında ona doğru koştun
    sırılsıklam, mutlu, ışıl ışıl
    ve kollarına atıldın
    bunu da hatırla
    ve sen diye hitabettiğim için sakın bana kızma
    ben tüm sevdiklerime sen derim
    onları yalnızca bir kez görmüş olsam bile
    ben tüm sevenlere sen derim
    onları hiç tanımasam bile

    hatırla barbara,
    unutma
    mutlu yüzündeki, o mutlu şehrin üstündeki
    o sakin ve mutlu yağmuru
    denizin, askeri tersanenin, Ouessant gemisinin üzerindeki
    o yağmuru

    ooo barbara
    savaş
    ne büyük aptallık
    sen şimdi ne oldun
    bu;
    demirden,
    ateşten,
    çelikten,
    kandan
    yağmurun altında

    ya seni kollarında tutkuyla saran adam
    öldü mü, kayıp mı, yaşıyor mu

    ooo barbara
    hiç durmamacasına yağıyor yağmur Brest'e
    taa o zamanki gibi
    fakat hiçbirşey aynı değil, hepsi darma duman şimdi
    bu, korkunç ve mahzun bir keder yağmuru

    bu;
    demirden,
    çelikten,
    kandan oluşmuş
    aynı fırtına değil artık
    şimdi sadece
    Brest'in üstündeki yağmur boyunca,
    ölen köpekler gibi çatlayan bulutlar var

    ve onlar
    uzakta çürüyecekler,
    artık hiçbirşeyi kalmayan Brest'in uzağında,

    çok uzağında...

    JACQUES PREVERT

    Çeviren: Reha Yunluel

    ---

    BARBARA


    Anımsa Barbara
    Yağmur yağıyordu o gün Brest'te durmadan
    Yürüyordun gülümseyerek yağmur altında
    Şaşkın hayran sırılsıklam
    Anımsa Barbara
    Siam sokağında rastladım sana
    Yağmur yağıyordu Brest'te durmadan
    Gülümsüyordun
    Gülümsüyordum
    Tanımıyordum seni
    Sen de beni tanımıyordun

    Anımsa gene de anımsa o günü
    Unutma
    Saçağın altına sığınmış bir adam
    Adını ünledi
    Barbara
    Seğirttin ona doğru yağmur altında
    Şaşkın hayran sırılsıklam
    Atıldın kollarına
    Anımsa bunu Barbara
    Sen diyorum diye de bana kızma
    Sen diyorum bütün sevdiklerime
    Ancak bir kez görmüşsem bile
    Sen diyorum bütün sevişenlere
    Tanımasam bile

    Anımsa Barbara
    Unutma
    O yumuşak mutlu yağmuru
    Mutlu yüzüne yağan
    O mutlu kente yağan
    Denize yağan
    Tersaneye yağan
    Quessant gemisine yağan yağmuru

    Ah Barbara
    Ne hırboluktur savaş
    N'oldun şimdi sen
    O demir o çelik o kan yağmuru altında
    Ya o adam n'oldu seni yürekten
    Kucaklayan
    Öldü mü kaldı mı n'oldu

    Ah Barbara
    Yağmur yağıyor Brest'te durmadan
    Eskiden nasıl yağıyorsa öyle
    Ama artık bildiğin gibi değil bura yok oldu her şey
    Yıkık bitik bir yas yağmuru şimdi yağan
    Demir çelik kan fırtınası bile değil
    İtler gibi kuyruğunu titreten
    Bulutlar yalnız bulutlar

    Brest'te sular boyunca yitip giden itler
    Çürümek için gidiyor uzaklara
    Hiçbir şey kalmayan Brest'ten
    Çoook uzaklara


    Jacques PRÉVERT

    Çeviren : Teoman AKTÜREL

    ---

    BARBARA


    Anımsa Barbara
    Yağmurlar yağıyordu o gün Brest'e durmadan
    Sen gülerek geçiyordun
    Şaşkın hayran sırılsıklam
    Yağan yağmurlar altında
    Anımsa Barbara

    Yağmurlar yağıyordu Brest'e durmadan
    Seninle karşılaştım Siam sokağında
    Sen gülümsüyordun
    Ben de
    Hatırla Barbara
    Seni tanımıyordum
    Sen de beni
    Anımsa
    Anımsa azıcık n'olur o günü
    Unutma
    Kapına sığınan adamı
    Adını ünleyen
    B a r b a r a

    Koşup gelmiştin yağmurlar altında
    Şaşkın hayran sırılsıklam
    Atılmıştın kollarına
    Anımsa Barbara
    Sen diyorum sana kızma bana
    Bir kez görsem de onları
    Sen diyorum bütün sevişenlere
    Tanımasam da

    Anımsa Barbara
    Unutma
    O yumuşak mutlu yağmur
    Senin mutlu yüzüne
    Bu mutlu kentte
    Bu yağmur denizler üstünde
    Tersaneler üstünde
    Quessant gemilerinin üstünde

    Ah Barbara
    Ne aptal savaş
    N'oldun ya şimdi sen
    Kurşun sağnakları altında
    Kandan ateşten çelikten
    Ya o adam n'oldu
    Kucaklıyan seviyle
    Öldü mü kaldı mı

    Ah Barbara
    Yağmurlar yağıyor Brest'e durmadan
    Yağardı önceleri yağmurlar ya
    Şimdi bitmiş ne varsa
    Bu yağmurlar ayrılık yağmurlarıdır
    Artık ne o fırtınalar
    Kandan çelikten ateşten
    Yalnız bulutlar şimdi
    İtler gibi ölen
    Gözden yiten itler
    Brest'e sular boyunca
    Uzaklarda çürüyüp giden
    Uzaklarda Brest'e çook uzak
    Hiçbir şey kalmıyan Brest'den.


    Jacques PRÉVERT

    Çeviren : Abdullah Rıza ERGÜVEN
    --


    BARBARA

    Anımsa Barbara
    Durmadan yağmur yağıyordu
    Brest üzerinde o gün
    Ve sen yürüyordun gülümseyerek
    Yağmurun altında
    Işıl ışıl hayran sırılsıklam
    Anımsa Barbara
    Aralıksız yağmur yağıyordu Brest üzerinde
    Ve sana Siam sokağında rastladım
    Gülümsüyordun
    Ve ben de gülümsüyordum senin gibi
    Anımsa Barbara
    Ne ben seni tanıyordum
    Ne sen beni
    Anımsa
    Anımsa o günü yine de
    Unutma
    Bir adam duruyordu bir kapının sundurması altında
    Seslendi sana adınla
    Barbara
    Ve sen koştun ona doğru yağmurun altında
    Sırılsıklam hayran ışıl ışıl
    Ve atıldın onun kollarına
    Anımsa bun Barbara
    Kızma bana sen diyorsam sana
    Sen derim ben tüm sevdiklerime
    Bir tek kez görmüş olsam da onları
    Sen derim ben bütün sevişenlere
    Tanımasam da onları
    Anımsa Barbara
    Unutma
    O ağır ağır yağan mutlu yağmuru
    Senin mutlu yüzüne
    O mutlu kentin üzerine
    O denizin üzerine
    O Quessant vapuru üzerine yağan yağmuru
    Ah Barbara
    Ne büyük budalalık savaş
    O ateş o çelik o kan
    O demir yağmuru altında
    Şimdi ne oldun acaba
    Seni kollarında sevgiyle sıkan
    Öldü mü kayboldu mu ya da yaşıyor mu hala
    Yağmur yağıyor durmadan Brest üzerinde
    Önceden olduğu gibi tıpkı
    Ama aynı değil artık bu ve herşey yıkılıp yok olmuş
    Bir yas yağmuru bu korkunç ve acı,
    Bu bir demir çelik kan yağmuru bile değil artık
    Kendinden geriye
    Hiçbir şey kalmayan
    Brest'in uzağında, çok uzağında
    Uzaklarda çürüyüp kokmaya giden
    Ve su boyunca Brest'in üzerinde
    Kaybolan köpeklere,
    Çatlayıp ölen köpeklere benzeyen bulutlar yalnız.

    Çeviren: Orhan Ülkülü

    ----

    Cevap Yaz
  • Nur Gül
    Nur Gül 20.09.2008 - 21:57

    abidik gubidik şeyler.. artık günün şiiri köşesine uğramıyayım diyorum. bu nedir allahaşkına yaa..
    isyan dolu, küfr dolu, değerlerimize ters, saçma sapan şeyler, şiir,, hem de, 'günün şiiri' kılığına büründürülüp çıkıyorlar karşımıza. pes doğrusu... PESSSSS...

    Cevap Yaz
  • Harika Ufuk
    Harika Ufuk 20.09.2008 - 21:24

    yarın çince şiiri(!) günün şiiri olara görürsem hakikaten güzel bir sabah diyeceğim:)))))))))necati bey, çevirinize bayıldım.on tam puan benden geliyor:)

    Cevap Yaz
  • Hasan Tan
    Hasan Tan 20.09.2008 - 21:07

    Üşenmedim internetten bir kaç şiirini okudum.

    Orhan Veli gibi her şeye, ota, kıla, tüye şiir yazdığından garip bir adem diye düşündüm ama sonra, çeviri bile olsa okuduğum şiirleri yüzünden
    Fransızların ikinci yenicilerinden diye düşündüm.:D
    Fransada böyle akım var mıydı bilmiyorum ama olmuşsa dediğim gibidir mutlaka..

    Ve biz Antoloji yorumcuları ki her birimiz allame-i cihanız. Biim için de bir kaç cümle söylemezsem sözün namusuna hakaret olur..

    Ölmüş bir adamın sıradan bir şiirini İslama hakaret sayan, şiiri Allah düşmanlığına alet ediyorlar diye Antoloji yetkililerine hakaretamiz sözler sarfeden, hatta hızını alamayıp şiir yüzünden yorumculara, seçicilere tekfirde bulunan bi allame-i cihanlar. Yaptığımız abes ile iştigaldır yaw..







    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 42 tane yorum bulunmakta