Mevsim güze dönmüş dostun bağında,
Gül yaktıkça yaprak düşüyor gardaş…
Volkanımız sönmüş gönül dağında,
Yel estikçe toprak üşüyor gardaş…
Tutar diye ezdim elim yakıyor,
Uzar diye yazdım ömür akıyor…
Cevher diye kazdım kömür çıkıyor,
Bel vurdukça bağrım deşiyor gardaş…
Yazımız yazılmış kalem silmiyor…
Kervan yola çıkmış durmak bilmiyor,
Öyle bir çıkmaz ki, giden gelmiyor
Yol gittikçe aşım pişiyor gardaş…
Ummanda rotası belli dümenin,
Ufukta görünür çıkan dumanın,
Menzile varmakta varsa gümanın
Göl battıkça boyum aşıyor gardaş…
Parayla olmuyor sonun sırası,
Damlayla dolmuyor dağın arası,
Yağmurla solmuyor gönlün yarası,
Sel aktıkça gölüm taşıyor gardaş…
Elden ve ayaktan umudu kesip,
Kaderim deyip de feleğe küsüp,
Yan gelip yatıp da demeyin nasip,
Kul yattıkça melun yaşıyor gardaş…
Şahan’ım ayırma yağlı, yavanı,
Bu hayat acımaz alır havanı…
Nasıl dolduruyor arı kovanı?
Bal tuttukça aklım şaşıyor gardaş…
Kayıt Tarihi : 29.1.2013 23:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!