Güz Yağmuru Şiiri - Davut Altınsu

Davut Altınsu
56

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Güz Yağmuru

Güz Yağmuru

Güz soğuğu kemikleri deşmeye başlamıştı bile, bulutlar sim siyah, rüzgârın sesi gök gürültüsünde kaybolmuştu.
Adam merdivenden indi, tavuklara yem verecekti.
Ayak sesine kız kümesten dışarıya fırladı, yüzü taş kesilmişti, soğuk bakışlarında korku, kin ve acı fışkırıyordu, yalvarış dolu elleri ile adamın ellerini sımsıkı tuttu:
—Baba artık Ahmet yok, benii içeri al!
Ahmet köşede sessizce onu izliyordu.
Kız dayanamayıp gözünü köşesinden Ahmet’e sevgi ve utanç ile baktı.
Adamın gözünden kaçmadı bu bakış, kızın baktığı köşeye baktı. Ama Rüzgârdan eğilmiş çalıdan başka bir şey görünmüyordu. İçini çekti, yanakları hüzne büründü.
Adam Kızı şizofren olduğundan habersizdi, hocanın dediğine göre kız’a Ahmet adli bir cin ruhuna musallat olmuştu, Yedi gün boyunca her ezan vakti Nas süresini kulağına 3 kez okunması gerektiğini söylemişti ve 5 gün daha kümeste kalması gerekiyordu. Eve alırsa cinler onlara da musallat olabilirlerdi.
Geceyi uyuyamamıştı dışarıdaki kızın ağlayış içini yakmıştı, seksizce ağlamıştı,
— biraz daha dayanman gerekiyor. kızım diyemedi
Kız titriyordu, gözlerinde kin yerini yalvarış almıştı.
—Baba beni eve al! Ben kötü kız değilim. Yalvarışlı gözyaşları hiç dinmiyordu
Gözlerinde umutsuzca bir umut gizli idi
—Dün Hz. Ali’ye mektup yazdım benim intikamımı alsın diye, size cevap yazdı mı?
Söylerken annesine olan nefreti kalbini doldurmuştu, sesinde belirsiz bir umut vardı cevap yazdı mı diye sorduğunda.
Adam dondu, çok şaşırmıştı, sabah takvimin yaprağında Hz. Ali’den bir rivayet vardı.
—Baba yalvarıyorum beni içeriye al ben kötü kız değilim Ahmet’e söyleyeceğim bir daha gelmesin.
Buz kesmiş elleri yalvarış dolu idi. Yüzü taş gibi, bir tek gözleri canlı idi.
Ezan okunuyordu.
Kızın elinden tuttu eve götürdü yemeğini önüne koydu. Kararsızdı, odada dolaşıp duruyordu, dışarıda fırtına ağaçları sökecek kadar güçlü idi. Gök gürlüyordu. Takvimdeki yaprağı kopardı ve sobayı onunla yaktı. Isınması için sobanın üzerine bir tencere su koydu.
Akşam olmuştu, evin karanlık tavanda ateş dans ediyordu.
Kız dizlerini elleri ile sarmış, yemeye dokunmuyordu, bakışları belirsizdi.

Su artık ısınmaya başlamıştı tencereyi alıp banyoya götürdü. Kızın elinden tutarken kız acı çığlık attı.
— Baba lütfen beni dışarı atma. Gözlerinde korku ve yalvarış vardı
— Artık hep evde kalacaksın kuzum, bağrına bastı, İçi sızlıyordu.
Kız biraz rahatlamıştı ama içindeki korku bir türlü dinmiyordu
Banyoda kızının saçlarını yıkarken kız gözlerini babasının gözlerinden ayırmamıştı.
Acı, korku ve sevinç karışmıştı gözlerinde, kız bir türlü inanası gelmiyordu bu sözlere. Dışarıda yağmur fırtınası vardı, Baba kızının anlını göğsüne dayadı, kendine hakim olamadı ve Yanaklarından damla damla aktı.

Tarih:14.10.2009
Sabah Saat: 02.39

Davut Altınsu
Kayıt Tarihi : 19.10.2009 10:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Davut Altınsu