nice güzden geçtim
düşsel baharlara tutunarak
örselendim
yandım
üşüdü kalbim
kah eksildim kendimden
kah ölümle öpüştüm
kaptansız yolculuklardı:
yeniden müjdeliyordu doğumu derbeder tutsak saatler
yanıyordu ellerim seyir defteri tutarken
tersine akıyordu akreple yelkovan
zaman yakalarken ömrümü ensesinden
kimindi o hıçkırıklarla sarsılan beden
bendim!
güzden kaçıp güllere sığınan
akıtırken ruhumu sulara gözden ırak
boşlukta karanlık kulaçlar atarak
kendi sarnıcında boğulan
son yoldaşımdı hayaller
güzleri susturarak döndüm aranıza
her acı
kendine doğrulmuş bir silah
her serüven kendini anlatır ancak
ya gizledim öfkemi Medusa’nın saçında
ya yolcuydum Nil’in kirli sarı suyunda
Leonardo’da özgür bir kuştum belki
mancınıklar kurarken fırtına burcunda
savruldum kara cehennemlerden
imler bıraktım gölgeme
bakire düşlerimden
solan her eskimiş gün
ölümle öpüştü
içimden fışkıran bahar ve çatlayan tohuma inat
terk ettiğim her sarı’nın adı ölümdü
:
zavallı
sade
üşüyen ölüm
unutuldu bütün diğer ölümler gibi
adı ölümdü güz’ün
güz’ün adı ölümdü!
(07 Kasım 2003)
Naime ErlaçinKayıt Tarihi : 7.11.2003 09:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Naime Erlaçin](https://www.antoloji.com/i/siir/2003/11/07/guz-un-adi-olumdu.jpg)
TÜM YORUMLAR (13)