Soluktur güzün güllerin yüzü
Kısıktır güzün bülbüllerin sesi
Güneye doğru uçar tüm kuşlar
Yuvaya doğru yönelir böcekler
Kul giyinirken, soyunur ağaçlar
Veda öpücüğü veriyor yapraklar
Yol hazırlığı yapıyor, tüm kuşlar
Veda nedeniyle arttı kalp atışlar
Estikçe rüzgar raks eder ağaçlar
Sarılıp öpüşmekte sarı yapraklar
Veda şarkısı söylüyor tüm kuşlar
Yol gösteriyor rüzgar ve bulutlar
Güzün şems gizemli doğup batar
Hak’ta her sabah havai fişek atar
Renk cümbüşleri şelale olup akar
İnsanoğlu hayret ve ibretle bakar
Kalın perdeyle örter gökyüzü yüzünü
Gri bir duvakla örter yeryüzü yüzünü
Sabah doğudan batıya havai fişek atılır
O eşsiz güzellikler gözlerimi kamaştırır
Sensiz serin olur güz mevsiminde yeller
Sen yokken, yüzüme bile bakmaz, eller
Her şeyini hasretim; el-ayak, göz dudak
Bak dudaklarım oldu sanki çorak toprak
Gökyüzüne serpilmiş pırlantalı tesbih taneleri
Başlarına da dikilmiş imam olarak dolunayları
Sensiz hiç geçmiyor; serin, mehtaplı, güz ayları
Geçse de arkadan geliyor daha soğuk kış ayları
Güz mevsiminde yaprakların melodisi hışıl hışıl
Leyla’m, eller sanki kış uykusundalar mışıl mışıl
Yerde ateş böceği gibi ışık gökte yıldızlar ışıl ışıl
Leyla’m yollarına bakan gözlerim yanıyor ışıl ışıl
Semada katar katar olmuş, güneye gider turnalar
Yerde de sıra sıra olmuş, yuvaya giriyor karıncalar
Kopmuş dalından yapraklar toprak olmaya gidiyor
Yar neredesin, gören bekleme ömrün bitiyor diyor
02.09.2001-16.15
Bayram TuncaKayıt Tarihi : 12.9.2001 10:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!