Sırtı soğuk mermere yapışmış ceylanın
Mihraba dokunan feryadını
Koyunların dinlediği kavalın yangısını
Karaya vurmuş sevdaların hıçkırıklarını
Şakağındaki namlunun sessiz çığlıklarını
Bilir misin güz kuşu?
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Eylülü solukladığında heyben hazırdı
Kayarken avuçlarımdan göğün bilmem kaçıncı katına
Sararan yapraklarla feryadımı kutsadım.
Dokunma yüreğime!
Kaç bıçak saplanacak sırtıma karanlıkta?
Kaç bahar uçacaksın güçsüz kanatlarınla?
Varsın hazanda ağlasın öksüz şiirlerim
Nadasta çatlayan dostluğun arınsın güz yağmurlarıyla
Uç güz kuşu uçabildiğince...
Evet süheyla, okudugum en güzel siirlerinden birisidir bu.Tüm içtenligimle basarilarinin devamini diler, kalemine saygi ve sevgilerimi sunarim.Tesekkürler bu güzel siirin için.Tesekkürler.
yürekten kaleme kalemden satırlara tebrikler kardeşim güzel şiirin için kutlarım selamlar
Turhan Toy
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta