Toprağa düşüyorum sessizce, adımlarım misali
Bahar iri cüsselere küsmüş beni de görünce
Bir kış akşamı çay buharıyla uyandığım zamanlarda
Alnımı sıvazlıyor serçelerin bitmeyen korosu
Yine de ben düşüyorum/üşüyorum ıslak kaldırımlarda
Yüreğime ihtiyar bir diken batıyor ve acıtıyor
Pervazlardan dökülen yağmur sarkıtları akıyor içime
Bir kanat çırpınması oluyor gurbetteki çatımda
Kiremitlerde yalnızlığın esamesi fısıldaşıyor
Boşaltıyor kendisini gençlik hevesleri
Sarılırken zifiri muammalara/ve bir gece daha
Güneş uzaklaştıkça uzaklaşmak istiyor penceremden
Bana son gelen ilham bu! Atamam kalemimi,
Kırılıyor kalbim hasretini çekerken akıncı çamurlarının
Bir deste sen bana gel muhabbet faslında
Ayrılmayı yâr sayanlara hediye edecek sözüm yok…!
Gürsel ÇOPUR
Ah çekip de arkam sıra ağlar var
Bakarım bakarım sılam görünmez
Aramızda yıkılası dağlar var
Coşkun sular gibi akıp durulma
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta