Guz Dağı Şiiri - Selim Erdoğan

Selim Erdoğan
73

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Guz Dağı

Bu dağ var ya kardeşlerim, ben bilirim;
Canlıdır, gece gündüz kımıldar.
Başında her daim bir serin rüzgâr,
Bir fırtına,
Bir kızılca kıyamet…
Eteklerini köy halkı çekiştirir durur,
Öyle sık gömlek değiştirmez.
Kâh beyaz giyinir aylarca,
Kefen gibi bir ölüm sessizliğinde…
Kâh yaratılış gibi canlanır, yeşillere bürünür.
Dağ taş çağlar o zamanlar,
Güneş parlatır kayalarını.
Bazen de alalı bulalı solan elbisesiyle,
Bu dağ, canlıdır kardeşlerim, kalbi var.
Sabır, sebat onda…
Bağrını açar, en derin sevdalara.
Yataklık eder nicelerine.
Öyle geniştir ki yüreği, kurt kuş ayırt etmez.
Akrep, tilki, kertenkele, yılan…
Koyunların bazen boyunlarındaki çan sahne alır.
Bazen hoyrat bir çoban türküsü,
Otların resitali başlar, rüzgâr esmeye görsün.
Ağustos böceği virtüözlüğünde…
Orta yerinde ganesi,
Yanında dut ağacı…
Buz gibi suları, damardaki kan.
Kuşlar konargöçer ağaçtan.
Gölgesi kaç yanık yolcuya dinlence.

Bu dağ, canlıdır dostlar, kalbi var.
Sırdaştır,
Geceleri bir çoban ateş yakar.
Derdini ne biz biliriz ne de rüzgâr…
O kayalarıyla ketum dili,
Her şeyden haberdar…
Güneş ilk ona uğrar,
Ay ilk ona göz kırpar,
Bir serin soluklanmaktır, bağrında gezinmek.
Arınmadır, rahatlamadır,
Bilgedir nelere şahit.
Zamanı da bilir, mekânı da, insanı da.

Selim Erdoğan
Kayıt Tarihi : 18.3.2019 11:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Selim Erdoğan