ay süzüldü, gün dolandı
çözüldü belik belik
döküldü karası zülüf tellerinin
karbeyaz cadde sokak bütün şehirler
ince bir kurt kıvrıla kemire
için için deldi kökünden ucuna
devrildi bir arşın boyu servinin
damar damar yırtıldı yapraklar mevsimsiz
gökte bulut kurudu, toprak çatladı
savruldu, kavruldu susuzluktan yeşil
kara meşe dalları kaldırdılar başını göğe
saçları yolunmuş kel tepeleri gördüler
yeşil, yeşil olalı böyle dalsız
can, can olalı böyle yarsız
yoldaşsız kalmamıştı o tepelerde
o tepeler ki
yamaçlarından artları sıra
aç kurt sürüleri kan izileri süre süre
şahin bakışlı, çelik yürekli
dillerinde bağımsızlık türküleri
nefer-nefer bizimkiler gelip geçtiler
gün oldu türküleri vuruldu
mızrapsız sızladı telleri ozanın
gün oldu kalemini kırdılar
tırnaklarından döktü şiiri şair
o tepelerin ardında gelinler
yol gözledi yemen çölleri gibi
babasız çocuklar büyüdü aç arık
şivan düştü, ak memede süt kurudu
analar tabut salladı beşik beşik
o tepeler uğruna gelinlik kızlar
altın bilezik gibi kelepçe taşıdı kollarında
topuklarında pranga sürüdü delikanlılar
denizsiz martı, martısız deniz olmaz
mavisiz saçaklarda güvercinler sevişmez
yağmursuz yuvalarda cıvıldaşmaz serçeler
geri dönmez kırlangıç kuşları ovalara
yıldızlar sulara aysız düşmez
ağla bulut, esirgeme, dök bereketini
başaksız bahar, tarlasız buğday yeşermez
aşk yüreğimizden de çok
bu kara sevdalı seri şimdi
duman olup dağlara vurmak gerek
tütmez ocaklarda tandırlar yansın
sofralarda aş-ekmek buğulasın
davullar vurulup halaylar kurulsun
ağaçlar dikmek, çoğalmak gerek
tepelerden eteklere ırmaklar çizmek
vadilere akmak, denizlere dolmak
pul pul balık olmak gerek
ayışığına mavi yakamozlar sürmek
gecenin karardığı saatlere ışık sermek
ustura gibi yanmak gerek
yıldız toplayıp koyun koyuna yatmak
al güneş bahar şafaklara uyanmak gerek
hani ellerinin nasırı
duymuyorum sesini okşayışlarının
kare kare çöl kıraç tende akkor
dipsiz uçurumlara akıyor kanım
sen o dağlarda bir salkım söğüt dalı
ben deli bir rüzgâr uzaklarda
yaktığımız ateşlere döke döke
neşterleyip bileklerimizden
kopara kopara kılcal damarlarımızı
mevsimler gelip geçti üzerimizden
artık yoksun bırakma beni senden
saçlarımla süpürmeliyim sevgileri
yar, yaren, yavuklu
yoldaş gibi dayanmalısın omuzuma
erguvan kokmalı terin
kara imge'm
güz çiçeğim
soysuz sevdalara inat
öyle gelmelisin ki bana
sol yanın dağ olmalı
dilerse dönmesin
varsın dursun bu devri kâinat...
Kayıt Tarihi : 8.4.2005 01:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
tebrikler
saygılarımla...
güz çiçeğim
soysuz sevdalara inat
öyle gelmelisin ki bana
sol yanın dağ olmalı
dilerse dönmesin
varsın dursun bu devri kâinat...
Harika vurgularla dolu...Tebrikler sevgiler yüreğine.
tebrikler, saygılar.
diyebilmeliyiz biz!...'/...
ki 'dağ' demektir 'arzın çivisi'...Bana kalırsa her yönüyle bir dağ olmalı aşk!...Onu im'lemeli ebediyete kadar. Onurlu, dik ve daima yaşayan. Bazen suskun bir yanardağ olsa bile!....
Pitoresk bir anlatım tarzının öne çıktığı şiirde, özlem yangınları ve aşkın çağırışı dile gelmiş...
Sevgiyle:))
TÜM YORUMLAR (6)