Gecenin sessizliği kulağımı,
Ben de suskunluğu tırmıklıyorum.
Hülyalarımı bir giydiriyor,
Bir soyuyorum hatıralarımı.
Gece yarısından,geldim tan vaktine bak,
Susmayan tik tak,tik tak seslerinin,
Derin kuyularda geliyor nefesleri.
Babam sesleniyor çoook uzaklardan,
Bakışlarını üzerime dikip ötelerden,
“Geceyi satın mı aldın,hadi uyu”
Dalıyorum yatağa balıklamasına,
Atlas,libas,LALE DEVRİ BAHÇESİNE.
Padişah sarayı;
Zevk u sefada,duvarlar kadife kadife….
Kan kırmızı havuzlarda dilberler,
Her şey bolluk,oluk oluk şaraplar,
Tepsi tepsi meyveler hurmalar,
Birine beş,her ülkede bir dilber.
BİR GÜÇ tutu beni,
Çekti bir merdiven başına,
Son basamakta durdum,
Kocaman bir avluya vardım,
Küçük dilimi yuttum;
Çarmıha gerili insanlar,
Şakırdayan kırbaçlar,
Havuz dolusu yılanlar,
Taş altında ezik başlar,
Kazan ısıtan alevler,
Cellatlar,kopmuş kelleler,
Çığlık çığlığa insanlar,
Daha neler neler….
Kiminin eli yok kiminin dili,
Kiminin ayağı,kiminin gözü,
Yarım yamalak bırakılmış insanlar,
Boyunduruk altında iki kat olmuş;
Kim kimsesiz,yetim düşünceler.
Ayak altında sancı çeken gebeler,
Ayak altında erken doğmuş bebeler……
Kader diyip balta indikçe başa,
Ses yükseliyor ”Padişahım çok yaşa”
Böyle çekenler oldukça,bu işler gelir başa…..
Ferman senin,emir senin.çok yaşa.
Merdiven başında zevk u sefa,
Merdiven sonunda çile- i cefa.
“Tarih tekerrürdür” hep aynı kafa,
Padişahım sen çoook,çok yaşa….
GUGUKLU SAATİM UYANDIRDI,
Olanlar beynimi sulandırdı,
Uyuduğum bir saat kadardı,
Allah’tan bu bir rüyaydı………. (Bekleyiş şiir kitabımdan.)
Kayıt Tarihi : 15.1.2008 11:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevgili Kardeşim sayın: Feride Bektaş'a sevgi ve saygılarımla...
GüYA RÜYA……..
Gecenin sessizliği kulağımı,
Ben de suskunluğu tırmıklıyorum.
Hülyalarımı bir giydiriyor,
Bir soyuyorum hatıralarımı.
Gece yarısından,geldim tan vaktine bak,
Susmayan tik tak,tik tak seslerinin,
Derin kuyularda geliyor nefesleri.
Babam sesleniyor çoook uzaklardan,
Bakışlarını üzerime dikip ötelerden,
“Geceyi satın mı aldın,hadi uyu”
Dalıyorum yatağa balıklamasına,
Atlas,libas,LALE DEVRİ BAHÇESİNE.
Padişah sarayı;
Zevk u sefada,duvarlar kadife kadife….
Kan kırmızı havuzlarda dilberler,
Her şey bolluk,oluk oluk şaraplar,
Tepsi tepsi meyveler hurmalar,
Birine beş,her ülkede bir dilber.
BİR GÜÇ tutu beni,
Çekti bir merdiven başına,
Son basamakta durdum,
Kocaman bir avluya vardım,
Küçük dilimi yuttum;
Çarmıha gerili insanlar,
Şakırdayan insanlar,
Havuz dolusu yılanlar,
Taş altında ezik başlar,
Kazan ısıtan alevler,
Cellatlar,kopmuş kelleler,
Çığlık çığlığa insanlar,
Daha neler neler….
Kiminin eli yok kiminin dili,
Kiminin ayağı,kiminin gözü,
Yarım yamalak bırakılmış insanlar,
Boyunduruk altında iki kat olmuş,
Kim kimsesiz,yetim düşünceler,
Ayak altında sancı çeken gebeler,
Ayak altında erken doğmuş bebeler……
Kader diyip balta indikçe başa,
Ses yükseliyor ”Padişahım çok yaşa”
Böyle çekenler oldukça,bu işler gelir başa…..
Ferman senin,emir senin.çok yaşa.
Merdiven başında zevk u sefa,
Merdiven sonunda çile- i cefa.
“Tarih tekerrürdür” hep aynı kafa,
Padişahım sen çoook,çok yaşa….
GUGUKLU SAATİM UYANDIRDI,
Olanlar beynimi sulandırdı,
Uyuduğum bir saat kadardı,
Allah’tan bu bir rüyaydı……….
şiirinizi dikkatli bir şekilde okudum ve inceledim.
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu şiiriniz hakkındaki kişisel görüşüm: Duygu ve düşüncenin , ustalıkla mısralara süzülmesi ile, gerektiği yerde gerektiği kadar mısra kullanılarak yazılmış NEFİS bir şiir olmuş.
Aslında arkasında vezin ve kafiye desteği bulunmayan Serbest yazılan şiirler iki ucu keskin kılıç gibidir. Serbest yazılan bir şiir vezin ve kafiye desteğinden yoksun olduğu için böyle bir şiirin bir sanat ve edebi değer taşııyabilmesi için, tek alternatif kalıyor.. O da şiirdeki mısraların duygu ve düşünceyi ifade ederken, anlam yüklü olması ve en etkili biçimde bu duygu ve düşünceyi ifade edebilecek donanıma sahip olması gerekir. Duygu ve düşüncenin şiir metninin bütün yapısına etkin biçimde hakim kılınması, başlangıç mısralarının şiiri okuatacak düzeyde davetkar; final mısralarının da şiiri akıldan kolay kolay silinmeyecek şekirlde vurgulu olmasını gerektirir. Zaten hece sayısını tuturmak ve uygun kafiyeyi bulmak gibi bir zorunluluk olmadığından, serbest şiir, bu imkanı en başlangıcından şiirin son mısrasına kadar, sınrsız bir şekilde zaten şaire verir. Güzel ve etkili bir serbest şiir, Duygu ve bilgi yoğunluğunun, kültür birikimi ve doğuştan gelen edebi bir yetenek ile uyumlu ve ahenkli birlikteliğini gerektirir.
Şiir hem vezinsiz kafiyesiz yazılacak, hem de duygu ve ifade etme fakiri mısraların bir araya getirilmesi ile oluşturulacak, üstüne üstlük bir de, aşırı duygu yüklenimi ile çöken mısra yanında duygusuz ve ifadesiz kaldığı için ayağı yere basmayan havada uçuşan mısralar bulunacak; o zaman da; Şiir bekleneni veremez.
Serbest şiirde anlatılmak istenen şey için en etkili söylem şekli bulunabilmelidir. Hatta O.V.Kanık'ın Amlatamıyorum şiirinde
(-...Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.)
görüldüğü gibi, anlatılamak istendiği halde anlatılamayan seylerin de en etkili şekirde en uygun kelime veya mısra ile anlatılması şiirin edebi ve sanat değerini yükseltir. Üstadın bu şiiri vezin ve kafiye desteğinden yoksun olduğu halde, en sevilen şiirler arasına girmesini etkili anlatımına borçludur.
Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda: Sizin bu şiirinizin tamamına hakimiyetinizi ve şiire ustalıkla yön verişinizi, Duygu ve düşüncenin şiir metninin tamamına etkili ve anlamlı olarak ustalıkla aktarış üslubunuzu kutlarım.
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu güzel şiiriniz ve bu vesile ile bu konuda görüşlerimi paylaşmama vesile olduğunuz için teşekkür ederim.
Kardeşimin sayfasına başarılarının devamı dileği ile sevgi ve saygılarımı getirdim. Lütfen kabul buyurunuz. Üçüncü tam puan Tekirdağ'dan geliyor.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Dr. İrfan Yılmaz. -TEKİRDAĞ.
Sevgili Kardeşim sayın: Feride Bektaş'a sevgi ve saygılarımla...
GüYA RÜYA……..
Gecenin sessizliği kulağımı,
Ben de suskunluğu tırmıklıyorum.
Hülyalarımı bir giydiriyor,
Bir soyuyorum hatıralarımı.
Gece yarısından,geldim tan vaktine bak,
Susmayan tik tak,tik tak seslerinin,
Derin kuyularda geliyor nefesleri.
Babam sesleniyor çoook uzaklardan,
Bakışlarını üzerime dikip ötelerden,
“Geceyi satın mı aldın,hadi uyu”
Dalıyorum yatağa balıklamasına,
Atlas,libas,LALE DEVRİ BAHÇESİNE.
Padişah sarayı;
Zevk u sefada,duvarlar kadife kadife….
Kan kırmızı havuzlarda dilberler,
Her şey bolluk,oluk oluk şaraplar,
Tepsi tepsi meyveler hurmalar,
Birine beş,her ülkede bir dilber.
BİR GÜÇ tutu beni,
Çekti bir merdiven başına,
Son basamakta durdum,
Kocaman bir avluya vardım,
Küçük dilimi yuttum;
Çarmıha gerili insanlar,
Şakırdayan insanlar,
Havuz dolusu yılanlar,
Taş altında ezik başlar,
Kazan ısıtan alevler,
Cellatlar,kopmuş kelleler,
Çığlık çığlığa insanlar,
Daha neler neler….
Kiminin eli yok kiminin dili,
Kiminin ayağı,kiminin gözü,
Yarım yamalak bırakılmış insanlar,
Boyunduruk altında iki kat olmuş,
Kim kimsesiz,yetim düşünceler,
Ayak altında sancı çeken gebeler,
Ayak altında erken doğmuş bebeler……
Kader diyip balta indikçe başa,
Ses yükseliyor ”Padişahım çok yaşa”
Böyle çekenler oldukça,bu işler gelir başa…..
Ferman senin,emir senin.çok yaşa.
Merdiven başında zevk u sefa,
Merdiven sonunda çile- i cefa.
“Tarih tekerrürdür” hep aynı kafa,
Padişahım sen çoook,çok yaşa….
GUGUKLU SAATİM UYANDIRDI,
Olanlar beynimi sulandırdı,
Uyuduğum bir saat kadardı,
Allah’tan bu bir rüyaydı……….
şiirinizi dikkatli bir şekilde okudum ve inceledim.
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu şiiriniz hakkındaki kişisel görüşüm: Duygu ve düşüncenin , ustalıkla mısralara süzülmesi ile, gerektiği yerde gerektiği kadar mısra kullanılarak yazılmış NEFİS bir şiir olmuş.
Aslında arkasında vezin ve kafiye desteği bulunmayan Serbest yazılan şiirler iki ucu keskin kılıç gibidir. Serbest yazılan bir şiir vezin ve kafiye desteğinden yoksun olduğu için böyle bir şiirin bir sanat ve edebi değer taşııyabilmesi için, tek alternatif kalıyor.. O da şiirdeki mısraların duygu ve düşünceyi ifade ederken, anlam yüklü olması ve en etkili biçimde bu duygu ve düşünceyi ifade edebilecek donanıma sahip olması gerekir. Duygu ve düşüncenin şiir metninin bütün yapısına etkin biçimde hakim kılınması, başlangıç mısralarının şiiri okuatacak düzeyde davetkar; final mısralarının da şiiri akıldan kolay kolay silinmeyecek şekirlde vurgulu olmasını gerektirir. Zaten hece sayısını tuturmak ve uygun kafiyeyi bulmak gibi bir zorunluluk olmadığından, serbest şiir, bu imkanı en başlangıcından şiirin son mısrasına kadar, sınrsız bir şekilde zaten şaire verir. Güzel ve etkili bir serbest şiir, Duygu ve bilgi yoğunluğunun, kültür birikimi ve doğuştan gelen edebi bir yetenek ile uyumlu ve ahenkli birlikteliğini gerektirir.
Şiir hem vezinsiz kafiyesiz yazılacak, hem de duygu ve ifade etme fakiri mısraların bir araya getirilmesi ile oluşturulacak, üstüne üstlük bir de, aşırı duygu yüklenimi ile çöken mısra yanında duygusuz ve ifadesiz kaldığı için ayağı yere basmayan havada uçuşan mısralar bulunacak; o zaman da; Şiir bekleneni veremez.
Serbest şiirde anlatılmak istenen şey için en etkili söylem şekli bulunabilmelidir. Hatta O.V.Kanık'ın Amlatamıyorum şiirinde
(-...Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.)
görüldüğü gibi, anlatılamak istendiği halde anlatılamayan seylerin de en etkili şekirde en uygun kelime veya mısra ile anlatılması şiirin edebi ve sanat değerini yükseltir. Üstadın bu şiiri vezin ve kafiye desteğinden yoksun olduğu halde, en sevilen şiirler arasına girmesini etkili anlatımına borçludur.
Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda: Sizin bu şiirinizin tamamına hakimiyetinizi ve şiire ustalıkla yön verişinizi, Duygu ve düşüncenin şiir metninin tamamına etkili ve anlamlı olarak ustalıkla aktarış üslubunuzu kutlarım.
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu güzel şiiriniz ve bu vesile ile bu konuda görüşlerimi paylaşmama vesile olduğunuz için teşekkür ederim.
Kardeşimin sayfasına başarılarının devamı dileği ile sevgi ve saygılarımı getirdim. Lütfen kabul buyurunuz. Üçüncü tam puan Tekirdağ'dan geliyor.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Dr. İrfan Yılmaz. -TEKİRDAĞ.
İNSANLIĞA DAVET
Gel, bir dünyâ kuralım meslektaşım seninle:
Çevresini sımsıcak duyguların sardığı,
İçini huzur ile güvenin doldurduğu,
Çileli bir hayatın ızdırap vermediği,
Kâbuslu gecelerin düşleri bölmediği,
Cefâları rahatça savuşturan bir dünyâ.
Gel, bir dünyâ kuralım gül kardeşim seninle:
Haksızlığın, yolsuzluğun adının girmediği,
Elemin, endişenin, korkunun ermediği,
Sözü bile geçmeyen yoksulluğun, kıtlığın,
Yoklukları varlığa dönüştüren bir dünyâ.
Gel, bir dünyâ kuralım arkadaşım seninle:
Vazgeçilmez hakların, emeğin ve ekmeğin,
Karşılıksız, güvencesiz kalmadığı,
Sevgi ile saygının, dostluğun kaynaştığı,
Keder ve sevinçlerin ortaklaşa olduğu,
Varlıkları kardeşçe bölüştüren bir dünyâ.
Gel, bir dünyâ kuralım gönüldeşim seninle:
Her renkten insanların birlikte yaşadığı,
İnançlarda, dillerde ayrı-gayrı olmayan,
Mâsumların, güçsüzlerin mağdur edilmediği,
Çâresiz insanların açlıktan ölmediği,
Sorumluluk rûhunu geliştiren bir dünyâ.
Gel, bir dünyâ kuralım dünyâdaşım seninle:
Vicdansız, acımasız insanların olmadığı,
Kan döküp öldürmenin zafer sayılmadığı,
Çevre kirlenmesiyle, ozon delinmesiyle,
Ufkunda tehlike çanlarının çalmadığı,
Tekniği bilinç ile buluşturan bir dünyâ.
Nazım İNCE
Yoruma gerek yok...
Yazılması gerekenleri rüya:) anlatmış zaten...
Tebrikler
Sevgimle
Ses yükseliyor ”Padişahım çok yaşa”
Böyle çekenler oldukça,bu işler gelir başa…..
Ferman senin,emir senin.çok yaşa.
Merdiven başında zevk u sefa,
Merdiven sonunda çile- i cefa.
“Tarih tekerrürdür” hep aynı kafa,
Padişahım sen çoook,çok yaşa….
*************************************
Çok anlamlı çok şey ifade eden dizeler. Yürekten kutluyorum.
TÜM YORUMLAR (9)