Büyük, beyaz, yelkenleri rüzgarda bulutlar gibi kabaran, güneş vurduğunda pirinç aksamı altın çiçekler gibi parıldayan, geceleri damla damla ışıkları uzaktan bakanlara eski masallardaki şehrayinleri anımsatan bir gemi düşünün.
Sizi, hayallerinizle büyüyen münbit sahillere, geniş yeşilliklere, baharat kokularının ve esrarlı yamaçlarında gümüş madenlerinin saklı bulunduğu değişik kıtalara götürecek bir gemi.
Ve bu geminin adı “cennet gemisi” olsun.
İçinde heyecanı, özlemi, aşkı, tüm içkileri ve bir o kadar da güzel kadını barındıran bir gemi.
Eğer kral olsaydım.! Çiğneyerek tahtımı
Memleketin halkını dizlerine sererdim.
O kuvvetli hükmümle bütün tacı tahtımı
Bir tek bakışın için sana feda ederdim.
Eğer Allah olsaydım.! O heybetli, o derin
Devamını Oku
Memleketin halkını dizlerine sererdim.
O kuvvetli hükmümle bütün tacı tahtımı
Bir tek bakışın için sana feda ederdim.
Eğer Allah olsaydım.! O heybetli, o derin



