Şimdi bir bulut geçecek üzerinden efkarlı, ağlak
Boşalacak şehrin damlarına, saçaklardan saçlarına.
Logarlar fokurdayacak taşacak, arınacak şehir.
Güneş sarı-sıcak, buharlı sokaklar.
Kurşun ağırlığında yokluğun
Parıldayacak yol kenarlarında, özgür ama kimsesiz çiçekler,
Yokluğun.
Darı kırığıyla güvercin artığıyla beslenen çocuk, gruk gruk gruk…
Birinin kanadında bir elin, birinin gagasında dudakların, pır pır yüreğin,
Ak tiftikte tığ ilmekleri, kına alacası gözyaşı damlası,
Sarı yayla çiçekleri dizbağlarında, berende dağ menekşesi.
Tanrılar sevdi seni çocuk, hem de çok;
Parmaklarının arasına düştüğünde kanaryaya ağlarken,
Avucunda solan saksı çiçeklerine ekşi ekşi bakarken
İnsanlar sevdi seni çocuk, hem de çok.
Bir ben sevemedim.
Bir ben sevemedim.
Seni çok sevdiler çocuk, çok,
Göklerde gezdirdiler, bulutlara bindirdiler.
Açılmadı, tanrılar paraşütünü mum etti.
Sapanla vurulan güvercinin kanadındaki çocuk,
Sapından koparılan çiçek, avuçlarda örselenen kanarya.
Zaman zaman bir bulut geçer üzerimizden efkarlı, ağlak,
Seni bize yar etmediler.
Seni seven bir benmişim Güvercinli Çocuk.
*büyükharman*
İbrahim DurmuşKayıt Tarihi : 25.2.2013 20:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)