Seni yanlış anladım, gel hadi barışalım,
Özgürlüğe süzülen kanatlı güvercinim.
Hoşgörü temsilinde, birlikte yarışalım,
Masum bakışlarıyla pek tatlı güvercinim.
İnsanlarla dost idin, yüzyıllar önce bile,
Sende asla bulunmaz, ne kötülük, ne hile,
“Barış sembolü” diye, getirilirsin dile,
Ulaşımda, ulaktan süratli güvercinim.
Eski çağ, orta çağda insanların rehberi
Olarak tanımlandın, ta asırlardan beri,
Mağarada korudun düşmandan Peygamberi,
İlahî Yaratandan, beratlı güvercinim.
İnsanlar değişiktir, bakış açısı başka,
Bazısı nefret eder, bazısı gelir aşka,
Herkes seni izleyip bir ibret alsa keşke,
İki dünyada bile, muratlı güvercinim.
Sana olan sevgimi ne kadar yazsam bitmez,
Senin olumsuz yanın, beni asla incitmez,
“Hu-Hu” diye ötüşün kulaklarımdan gitmez,
Yüce Yaratıcıdan sanatlı güvercinim,
(MAYIS 2008)
Sezayi TuğlaKayıt Tarihi : 30.10.2012 16:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
KUŞLARA DEĞİŞİK İKİ BAKIŞ Ah şu karşı saçaktaki kuşlar. Karga görünümlü sözde siyah güvercinler. Nede hain hain bizim balkonu gözetliyorlar. Bir an tül perde arkasındaki siluetimi göremeyecek olsalar, hemen bir savaş uçağı sürati ile balkona pike yaparlar. En ufak bir hareketimi veya tıkırtımı duyacak olsalar, aynı hızla karşı saçağa uçuşup, beni, hain bakışlarla adeta göz hapsine alırlar. Arkadaşlarını da toplayıp, balkonda ne aradıklarını mı soruyorsunuz? Bir şey bulmaları onlar için hiç önemli değil. Önemli olan, onların sana verdikleri eziyetten zevk almaları. Balkon kapısını açık bulunca, mutfağın içine girip, masa üstündeki veya tezgâhtaki (üstü kapalı dahi olsa) ekmek, yiyecek veya herhangi bir şeyi, yerle bir etmeleri yok mu? Gel de çıldırma. Balkonda hiçbir şey bulamasalar saksıları devirirler, çiçekleri söküp akıllarınca sana eziyetin en güzelini tattırırlar. Daha hangi olumsuzluklarından bahsedeyim bilmem ki. Belki karamsarlıklarla dolu bir günümde kaleme aldığım bu yazıyı, birde güzel bir bahar havasında, dünyaya tozpembe gülücükler savuran sıfatımla sizlere aktarayım istedim; Karşı çatıdaki masum barış güvercinleri. Moralimizin birazcık bozuk olduğu zamanlarda bile, bize özgürlüğün, masumiyetin şualarını gönderen tavır ve davranışlarıyla arkadaş olurlar. Sanki bizimle iletişim kurmak istediklerini belirtircesine ses çıkarmaları bir ayrı moral kaynağı. Dünyaya pozitif bakan insanların küçücük çocukları, oyuncaklarını kırdıkları zaman veya altlarını kirlettiklerinde, ebeveynleri nasıl güler yüzle davranıp kızmıyorlarsa, bende aynı olgunlukla karşılıyorum bu küçük kanatlı yaratıkların yaramazlıklarını. Balkonu kirletmişler, mutfağı dağıtmışlar. Varsın olsun, nasıl olsa oralar sık sık temizlenmesi düzenlenmesi gereken mekânlar. Küçük, yaramaz, sevecen çocuklarmış gibi karşılamak isterim onların bu davranışlarını. Ha, bir de şunu düşünürüm kendimce. Bir imtihan dünyasında olduğumuz için belkide sınanıyoruz kuşların bu davranışlarıyla. Bu olaylar karşısında gösterdiğimiz tavırların karşılığını olumlu veya olumsuz olarak alacağız belkide. İnsanların, dünyaya pozitif yaklaşımları, bulundukları ortamı olumlu yönde etkilediği gibi, kendi sağlığı ve çevresiyle olan yaşantısını da düzenleyeceği inancındayım. Kuşları izlerken, kendimizi aynada seyreder gibi olalım mı?

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!