GÜVERCİN VE MARTI
Bostanlı sahilin de maziye dalıp gidip,
Martıları sayarak, ruhumu dinliyordum,
Hayalimde denizde yıkanıp, arınıyor,
Can cana sohbet için, sadık dost arıyordum.
Bir güvercin bir martı, süzülerek indiler,
Sağıma ve soluma, korkusuzca kondular,
Bakışlarla anlaştık, can arkadaş olmuşlar.
Kuşlar bile anlamış, şairden zarar gelmez,
Gözlerime bakarak, açız diye öttüler,
Bir simidi üç eşit, pay yaparak bölüştük,
Simidi bitirende, kana kana su içtik,
Mutluluktan, keyiften, sesli sesli gülüştük.
Ta Sultan Süleyman’dan, anımsayıp söz açtık,
Hayran olduklarını, ötüşlerden anladım,
Süleyman’ı kıskandım, kuşdilini bilirmiş,
Keşke ben de anlasam, kuşdili bilsem dedim,
Onu gören tüm kuşlar, çevresini sararmış,
Avcıdan zarar gören, çare, çözüm ararmış,
Bizi koruyun diye, şikâyetler başlarmış,
Süleyman söz vererek, avcıları kınarmış.
Nerden nereye geldik, bırakınız kuşları,
Çocuğu tecavüzden, kadına da şiddetten,
Çığlıklarını duyup, koruyan, kollayan yok.
Sahipsiz, korumasız, gencecik ölenler çok.
Gelecekten umutsuz, hayalleri çalınmış,
Birileri dilenci, çoğu hırsız edilmiş,
Öksüz aç, çıplak yaşar, sokaklara salınmış.
Kuşlarla bakışarak, acı acı dertleştik,
İnsanoğlu çok zalim, son bakışla anlaştık,
Utancımdan kızardım, karşılık veremedim.
Gözlerimden yaş aktı, kuşlara bakamadım,
Her gün buluşmak için, vedalaşıp, sözleştik.
Saat akşam olmuştu, onlar yuvalarına,
İnsanlıktan utanıp, ben de evime döndüm.
22.02.2022
Fahri Bulut Rızazade
Kayıt Tarihi : 25.2.2022 12:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Utancımdan kızardım, karşılık veremedim. Gözlerimden yaş aktı, kuşlara bakamadım, Her gün buluşmak için, vedalaşıp, sözleştik. Saat akşam olmuştu, onlar yuvalarına, İnsanlıktan utanıp, ben de evime döndüm.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!