Ulu bir ağacın komşusu
sırtsız banklardan birine,
Ölüden devraldığı ağır paltosuyla
Hiç yaslanmamış bir ihtiyar oturdu.
Elindeki simit poşetinin hışırtısına
Sol omzundan gelen ses karıştı.
Karmakarış sakallarıyla o yöne baktı.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim