Güvendiğin dallar kırılmış duydum yıkılmam söyleyin sevinmesin diyormuşsun, güneşin ayın solmuş içini ısıtmıyormuş öyle diyorlar, pencerene güvercinler konmuyormuş serçeler ötüşmüyor odan sessizmiş dediler canından bezmiş, her bahar bahçende açan güller bu bahar açmamış ıstanbul göz yaşlarına boğuldu üstüne bir damla düşmemiş saçlarında birtek siyah kalmamış dağ başları gibi bembeyazmış, ama oh olsun diyemiyorum üzüldüm anladım içimde birşeyler kalmış.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta