Öyle güzel ki yüzün;
Sana bakmak, gökyüzüne bakmak gibi.
Bir çınarın gölgesinde,
Altında uyuyup gök kubbenin sonra,
Sonsuz ve sessiz bir rüyaya dalmak gibi.
Sen kaçırılan bense seni kurtaran kahraman sanki.
Bitti rüya,
Uyandım artık gözlerinden.
Gözlerin ki:
Koca bir ömrü içlerine,
Bile bile, seve seve
Hapsettiğim mahpusumdu.
Dinle beni küçücüğüm,
Dinle söyleyeceklerimi,
Çünkü bunlar senin için,
Küçük ama içinde kocaman bir dünya olan kalbin için.
Yine seni düşündüm dün gece,
Sadece dalga sesleri var kulaklarımda şuan,
Ve sensizliğin beni sağır eden çığlığı.
Dövdükçe dalgalar kayaları, benim içim acıyor,
Ve küfrediyorum kendime.
Git artık aklımdan, git yüreğimden.
Git yoksa iyice kaybolurum gözlerinde.
Sen gittin ve adın kaldı.
Bense sensiz, kimsesiz ve sessiz...
Sen gittin ve adın kaldı.
Benimse cümlelerim yarım ve gökyüzüm mavisiz...
Sen gittin ve adın kaldı.
Benimse çiçeklerim kokusuz,
İyi misin, dedi kadın.
İyiyim, dedi adam.
Ben hep bildiğin gibiyim dedi sonra.
Ve ekledi:
Hayat belirtilerim var;
Ama yaşadığım da söylenemez.
Ey bunları bana yazdıran,
Kalemimin ucundaki aşk.
Ey dünüm, bugünüm,
Ve yarınım,
Ve önüm,
Ve ardım,
Arı çiçeğe kondu,
Çiçekten polen aldı.
Aldığından bal yaptı,
Balın adını Cemre koydu.
Sokulsan mı diyorum biraz daha?
Yoksa ben mi çekip seni sokayım koynuma?
Bilirsin beni,
Kızarım bu naza!
Gel;
Gel artık be kadın,
Düşündüm de,
Neden bu kadar güzelsin?
Oturup sadece bunu mu düşündün, diyeceksin.
Evet,
Çünkü benim işim sadece sensin.
Saçın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!