GURURLA BAKIYORUM DÜNYAYA”ORHAN KOTAN”
Önce Orhan Kotan daha sonra eski yol arkadaşları Mehmet Uzun,Faki Hüseyin Sağnıç ve Sevgili Arkadaşım Nevzat Sağnıçı aynı amansız hastalıktan kaybettik,bu gün Büyük usta şair Orhan kotanı kaybedişimizin ondördüncü yıldönümünüdeyiz,mor dağların aşığı seni unutmadık,o hep kürt gençliğinin gönlünde “gururla”yaşıyacaksın.ve Güneşin çocukları”GURURLA BAKIYORUM DÜNYA” hep birlikte haykıracaklar.ışıklar içinde uyu büyük şairi.seni ve yol arkadaşlarını saygı ile anıyorum
Orhan Kotan, 1944 yılında Malazgirt’te doğdu. İlk ve Orta öğrenimini Malazgirt’de tamamlayan Orhan Kotan, Üniversite eğitimine, Ankara’da Dil-Tarih ve Edebiyat Fakültesi’nde başladı… 68 gençlik hareketinin içinde aktif görev aldı. Aynı yıl Malazgirt’e döndü ve askerliğini er öğretmen olarak yaptı.
Siyasal çalışmalarına Malazgirt ve bölgede' devam eden Kotan ilk olarak, Dr. Şıvan hareketi içinde yer aldı, bölge sekreterliğine kadar yükseldi.
74 sonrasında ise DDKO sürecinde “Ocak Komünü” ekibinin yanında yerini aldı. KOMAL yayınevini kuruluşuna katıldı ve yönetimini üstlendi. İkinci kitabı olan “Gururla Bakıyorum Dünyaya” da yer alan şiirleriyle, ’70’lı yıllarda militan Kürt gençliğini en çok etkileyen şairlerden biri oldu..Yine bu dönem Kürdistan tarihi üzerine pek çok belgenin su yüzüne çıkarılmasında büyük emeği geçti.
Kürdistan ulusal demokratik mücadelesinin, ideolojik, siyasal ve örgütsel tezlerinin tartışılması amacıyla 1976’da yayına başlayan rizgarî dergisinin yazı kurulunda görev aldı. Rızgari sürecinde hareketin önde gelen teorisyenlerinden biri olarak öne çıktı. Hareketin teorik ve siyasal tezlerinin kurulmasında etkin bir rol oynadı.
1976 yılında Ankara DGM tarafından tutuklandı ve 8 ay Merkez Kapalı Cezaevinde kaldı.12 Eylül
1980 darbesi öncesinde örgütlenme çalışmalarını yürütmek üzere önce Suriye daha sonra Avrupa’ya çıktı.
Avrupa’da Dengê Komal lyayınlarını ve. Modern Kürt basınında bir dönemeç noktası olan “Kurdistan Press” in başredaktörlüğü sırasında ilk kez kendi imzasıyla yazılar yazmaya başladı.
Yıllar süren sürgünün ertesinde, 1995 yılında İstanbul’a döndü. Ve “Realite PRESS” gazetesinin yayınını örgütledi. …
Orhan Kotan yakın dönem Kürt mücadelesinin en renkli politik simalarından biriydi... Bir politik teorisyen, bir şair ve bir mücadele adamı olarak ‘70 sonrası kuşaklar üzerinde derin izler bıraktı. Kamuoyunda ise Şair-Yazar- Gazeteci kimliğiyle tanındı Behram Çupin ve N.Bora imzalarıı da kullanan O.Kotan’ın, Komal ve Rizgari yayın kollektiflerine sunularak kabul görmüş ve yayınlanmış pek çok yazısı bulunmaktadır.
Fırtınalı mücadele yıllarının bir anısı olarak yakalandığı hastalıklar nedeniyle ağır sağlık sorunları yaşadı. Ülserle birlikte böbrek yetmezliği sonucunda uzun yıllar diyaliz makinesine bağlı olarak yaşadı. Böbrek nakli ve kalp ameliyatları geçirdi. Ne yazık ki durumu giderek kötüleşmeye devam etti. 9 Temmuz 1998 tarihinde; Karolinska hastahanesinin ıssız odalarının birinde, hayata veda etti.ve o unutulmaz şiirini paylaşmak istiyorum.
Gururla Bakıyorum Dünyaya
çünkü isyan bıçağıdır böğrüme saplanan sancı
çünkü harcımı öfkeyle, imanla karıyorum
ve kederin
ve solgun yüzlü işçilerin üzerine
dağbaşlarının hırçınlığı savruluyor benden.
çünkü beni ateşiyle dimdik tutan kin
çünkü benim gözbebeklerimde tutuşan şafak
miting afişleri
cesur pankartlar
ve binlerce militan
derin denizlerin aydınlığı
zorlu sabahlar
gökyüzü ve lâle
sıkılmış bir yumruk gibi giriyoruz hayata.
çünkü ben sevdiğim kızı
yaşamak gibi
halkım gibi sevdiğim kızı
/ki şiirini yazamayan
ve türküsünü söyleyemeyen halkım gibi
binlerce ve binlerce kurşunlanan halkım gibi
zincirlere vurulan
savaşlara yollanan
vergilere bağlanan halkım gibi
felç ofmuş yalnızlıklara bırakarak
büyük acıların ve gözyaşının içine bırakarak
şiirlerimin bir bıçak gibi ışıldadığı
devrim türkülerini
ve başkaldırmayı öğreten dudaklarını
bir kere olsun öpemeden
bir kere olsun tutamadan kaygısızca
serin bir yaz gecesi gibi ürperen ellerini
hatta boynunu ve ayak bileklerini
bilemeden bilemeden bilemeden
vurdum yüreğimi şanlı kavgaya
barışın ve özgürlüğün dağlarına yürüyorum işte
/yiğitsen uslandır beni
ey yasakların
kahpeliğin
ve soygunların koruyucusu
türkü çağıran kızlarımı sustur
ve kahraman oğullarımı,
mezar kaza kaza kederli, kızgın
tohum serpe serpe hünerli
ve sömürüle sömürüle bomboş
ve açlığın
ve zulmun izlerini
derin uçurumlarında taşıyan ellerimi
nacaklara ve tırpanlara sarılan ellerimi
mavzerlere sarılan ellerimi
zincirlere vur gücün yeterse.
ama adına yaşamak dersen
ot gibi, saman gibi yaşamak dersen
bir solucan gibi yerlerde sürünerek
ezilerek
horlanarak
sömürülerek
re-zil-ce
çatlayan tomurcuğun
doğan çocuğun çığlığını duymadan
gül benizli sevgilinin
titreyen göğüslerini öpmeden doyasıya
korka korka
yana yana
her gün biraz daha derinden
her gün biraz daha kapkara duyarak ölümü
aç ve arkasız
köpekleşerek
yaşamak dersen
bu yürek
çat diye çatlasın be!
gelgelelim parlayan güneşi
emekçi halkların
kahraman halkların güneşini
şehvetle içine dolduran toprak
şimdi sımsıcak
şimdi ulaşılmaz
şimdi olgun meyvalarla dolu
bahar bahçelerini salmaktadır dünyaya,
ve gül benizli sevgililerin dudaklarında hayat
bizi aşka ve kavgaya çağırmaktadır,
bıçak kemiğe dayandığı
ok yaydan fırladığı için değil
/bu bezirgan saltanatı
bu zulum bitsin diye
ağaran günler için
yeni bir dünya uğruna
yüzlerinde cesaretin onuru
ve imanlı gücü dövüşen dünyanın
emperyalizme karşı dövüşen dünyanın
ve ölüme
gülerek koşan genç savaşçıların
al bayrakları dalgalansın
dalgalansın dalgalansın
kinle boğuşan yorgun yüreği
aydınlansın diye anamın.
felaketler geçirmiş anamın
dişleri dökülmüş kederli ağzı
ağlamaya hazır gözleri
safrası
ve sonsuz
ve dağlar eriten sabrı,
merhameti
yani bir bütün halinde insanlığımız
yunsun, arınsın diye duru pınarlarda
alın terinin namusu kurtulsun diye
kurtulsun diye sıcak somun
acı soğan
ve çiçekli basmalar
ahdettik
vefa ettik
kelle koyduk
ölen ölür dostlar
düşmanlar heyy
kalan sağlar
….
..
.
Orhan Kotan
İsa TekinKayıt Tarihi : 8.7.2013 13:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!