Dün umutlar doğuruyordu hayallerimiz
Bu gün düşük yaptı, yaralı zaman
Söyle yarın nelere gebe
Hangisi ceza, söyle hangisi armağan
İhtişamıyla kabarırdı yüreğim
Geçmişimiz göğsümde gurur abidesi
Gittikçe artıyor içimde isyanım
..
Hayat gülünce güzel
Acı kahreder insanı
Ağlamayı bırak
Şimdi gülme zamanı
Sevgi çözer herşeyi
Nefret kurutur insanı
..
Gözlerime takılırdı benekler
Baharda hayale daldığım anlar
Beneklim kucak açarak yol bekler
Sevmeye kararı aldığım anlar
Sevgi zenginliği gurur gibiydi
Heyecanı kalpte durur gibiydi
..
Kisvet-i gıybet giyenin
Nâm’ı denî’den daha zir.
Hakk-ı yetimden yiyenin
Fitnecilerden de muzir.
Fazla gurur besliyene
Nefsi kebir, aklı fakir,
..
Dizine vurup ta gelirsen bana
İstemem güzelim dön geri geri
Artık tahammülüm kalmadı sana
O son mektubunu aldıktan beri
Bir gurur yüzünden kaldık ya ayrı
O günden bu güne hep boynum eğri
..
Geleceğimizin tunç askerleri
Neşe kaynağımız bütün çocuklar
Gurur ve sevincimizin mihenk taşları
Yarınlarımıza uzanan umut köprüleri
Lâlemiz, papatyamız, ceylanımız, aslanımız
Bırakalım çocukları
..
Bir elimde kağıt
Bir elimde kalem
Kalem yorgun,kağıt suskun
Bense ne yapacağını bilmez hallerde..
Ne aklımda sözcükler,ne yürekte cesaret
Gurur desinler,inat desinler
Ne derlerse desinler
..
Dünyayı başıma yıkıp da gittin
Püsküllü belalar takıpda gittin
Seni seven kalbi yakıpda gittin
Sevgilim ben senin esirinmiyim
Mektuplar yazdım cevap vermedin
Bekledim seni bana dönmedin
..
bu aşkı bitirdin bir roman gibi
sayfalarına gömdün yalan bakışları
bir şarkı misali söylerken seni
sen yakıp gittin kemanları gitarı
önceleri severdin bu veda niye
delice sevdalıydık bu gurur niye
..
Ben,
Tek seni sevdim.
Bir de
Kızımı…
Kışa dönen yazımı,
Dinmek bilmez sızımı,
..
Bazen çok yabancı el gibi
Bazen sıcacık,yüreğim gibi yakın
Nedir sendeki bu egemen gurur
Sana açtım en saklı düşlerimi
Ne olur bir kez dön arkana bakın
Karşında sana kul,sevgiden bir anıt durur...
Gittiğin her köşe bucak
..
Dünya denen şu alemde
kavrulurum kimse bilmez
kader denen her kalemde
savrulurum kimse bilmez
ruhlar ülkesinde ruhum
kendime karşı dururum
..
Birşeyler oldu bana
Anlatamadığım
Bir sır gibi yüreğimde sakladığım
Bir sarhoşun ağız kokusu kadar acı
Acılarla dolu bir türkü
Türkü söyleyen köylü kızı gibi ürkek
Birşeyler oldu bana
..
yalnız mısın bana mı öyle geliyor
dokunsam göçüp gidecek misin
unutup gözlerini yüreğimde
avucumda rüzgâr esecek misin
ne kadar ağlasam o denli yağmursun
susarsam acaba dinecek misin
..
On üç milyar hücresi var beynimin
Eğer gücün yetiyorsa çöz beni
Demir çinko fosfor sudan bedenim
Bilmiyorsan cahillere yaz beni
Gece gündüz çarpar kalbim hü deyu
Fikir eyler tatlı diller hü deyu
..
İkimizde bu dünyadayken
Bu iflah olmaz yalnızlık neden
Bende Yakub'un gözyaşları var
Ama o kadar sabır bekleme benden
Sukütum Kaf Dağının ardındaki sır
Taşıyor kabımdan ince bir kahır
..
ne zaman ummana bir gemi açsam
siyaha boyar yelkenleri hüsran
azar deniz kan boylar güvertemi
çelik direkler devrilir üstüme
ben yazgısında umutsuz sevdalar
kalbinde ölü aşkın hayaleti
..
Bilmem kaç mevsim geçti
Sen olmadan
Kaç gece ağladım
Sana sımsıkı sarılmadan
Kışın üşüyen ellerimi
Senin sıcak hayalinle ısıttım
Kimbilir kaç gece...
..
Şimdi hoş kokulu bir gülsün amma
Hazanın yakındır solacaksın sen
Seçtiğin yolların bir bir muamma
Çıkınca apışıp kalacaksın sen
Seni kahredecek olmayan sabah
Boyunu geçecek ettiğin günah
..
Bu yoldan dönüş yok sevgili
Yolu tozlu,taşlı olsa da
Yüzün gözün toz içinde kalsa da
Her adımda canın yansa da
Dönüş yok……………..
Bu sevdadan vazgeçmek yok sevgili…!
..