Bulutlar örtümdür, yeryüzü döşek,
Ufuklar duvar, gök kubbe, çatı.
Nefsimdi yükümü taşıyan eşek,
O şimdi gönlümün küheylan atı.
Anlamsız bakmışım, yıllardan beri,
Boşa sallanmışım, ileri geri,
Gurupla öz be öz, kardeş tan yeri,
Ardımda şafak var, önümde batı.
Sağıma soluma, baktım kaç kere,
Dolanıp gelmişim hep aynı yere,
Bir Pazar bulduk ki, hayır’a şerre,
Burada öğrendik, almayı satı.
Cüsseli görünen, nefis devim de,
Üç büyük put varmış, gönül evimde,
Serabı hayalmiş, aşkta, sevimde,
Geç bildim menat’ı, uzza’yı, lat’ı.
Gaflet pınarından, sular içmişim,
Ömür gömleğini, yanlış biçmişim,
Yarı çiğ kalmışım, yarı pişmişim,
Bir yanım yumuşak, bir yanım katı.
Kesretten kurtulup, yalnız kalınca,
Aşkın ateşiyle, fitil yanınca,
Karanlık dünyamı ışık sarınca,
Faili anladık, bildik sıfatı.
Yaralıya yardan, yara gelince,
Tevhit eczasından ilaç verince,
Körlük şifa bulup, sona erince,
Ben değilim, benden görendir Zat’ı.
04.12.2011…Mustafa Yaralı
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 5.12.2011 00:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!