Begonvil kaplı pencereden bakınca,
zeytinlikler ardındaki masmavi Ege'yi
görmek gibisin...
Çağlar ötesinin iyon taşlı sütunlarındaki
asırlar süren yıkılmazlığın
ve epik şiirlerin yağız kahramanlarına
Bu akşam gönlümdeki seninle
oturdum sofraya.
Bir kaşık kendime...
Bir kaşık gönlüme...
Sonra çay demledim.
İki bardak koydum masaya.
Bütün gülüşler içimde saklı,
gülmüyor hiç yüzüm yasaklı.
Sözümde ismin anılmayınca,
sus pus olmuş, dilim yasaklı.
Hazanlarım bahar olsun
hüzünlerim buhar olsun.
Yarınlarım umut olsun,
dilimde hep adın olsun.
Bir ömürlük seveceğim,
sana büyük yemin olsun...
Ben bu kış ayazlarda ellerinden hiç tutmadım.
Loş, karanlık akşamda gözlerine hiç bakmadım.
Tek günümde, bir gecemde
şu aklımdan hiç çıkmadın.
Boş elimde,
gözlerimde,
Simsiyah saçın, gamzeli gülüşün,
dans eder gibi yolda süzülüşün…
Şirin bir melodi kulaktaki sesin,
sırça saray olur yürekteki yerin…
Yolum sana çıkıyor…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!