Eşsiz vatanın kara gününde,
Samsun'da güneş oldun Atatürk
Erzurum, Sivas düşman elinde,
Göğsünü siper ettin Atatürk.
Karınlar açtı, boştu külekler,
Gerçek gözle mavi değil deniz,
dağlarsa yeşile benzemez.
Kimyasal artıklardan kurtulunca deniz
Gerçekler öldü mü? dersiniz
Sorulara karamsar gelir yanıtlar.
Deniz tabi tuzlu olur.
Bu şarkı sana hatıram olsun
Yılda bir olsun dinle razıyım
Dallarım kırılıp güllerim solsun
Yaprakları görüp ansan razıyım
Bin yıl beklerim senin yolunu
İlmi öğretensin tarih yazansın.
Hastaya hekimsin yanık ozansın.
Dosta şevkatlisin, yoza kızansın.
Afyon, Sakarya'da izin var senin
Bunca eserin var sana yok ölüm.
Şimdi yaban elde kimin gülüsün
Benim için artık sen bir ölüsün.
Sesin duyulmasan kervan yürüsün
Sürün ölme yanın, belin çürüsün.
Yangınına su taşınsın elekle
Erken geldi ihtiyarlık serime
Ben kaçarım o yetişir neyleyim
Hançer olup saplamış sol böğrüme
Ben ağlarken o gülümser neyleyim
Tan ağarıp ta günüm doğmadı
Lüle lüle olmuş sevdiğim saçın
Omuzunda savuran rüzgar ben olsam.
Bir kerecik öpmek beni kandırmaz
Yarım yanağında siyah ben olsam
Ezilip, sıkılıp şarap kurulsam
Ökseye tutulmuş bir saka gibi,
Boş yere çırpınır kanat vururum.
Elde günlük güneş bendeyse tipi,
Gökten yere düşer hep savrulurum.
Gözümün feri yok dizimde takat,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!