Birgün öldüğümü duyacaksın
ağlayacaksın
taze bir bahar sabahı kapanacak gözlerim
köşe başından bir tabut çıkacak
basını onune egeceksin bir suclu gibi
son pismanlıklar olucak hic dokunamadıgım
birden gece olucak gunlerden bir gun
ay yeryuzune yaklasıcak
sinsi ısıkları sarıcak butun dunyayı
puslu havada insanlar ne oldugunu
anlamaycak ve bi ısık vurucak yeryuzunun bi kısmına
her zamanki gibi gene yavaş yavaş
is donüşü bi akşam üstüydü rastladığım
hafif kararmış hafif puslu
siniyordu ortalığa hükmeder gibi
bir o kadar ateşli bir o kadar isyankar
hayatamıydı öfkesi yoksa insanlaramı
ağaclar ilk tomurcuğa girdiğinde
ilk baharla gelmiştin bana
hafif toprak kokusu yüklüydü tenin
huzur dolu bir nefes gibi
işlerdin içimin en derinlerine her çekişimde
koca bir büyü ne hayal ne alacalık
alacakaranlıkta olsun ölümüm
ne acizliğim nede çagresizliğim görünsün
belki bi parça sen belki bi parça nefret
bırakın süzülsün süzüldüğü yere kadar
demeliyim akan göz yaşlarıma
Umitlerimiz kağıt kayıklarda
yüzücek değilmi yine! !
bırakıcaz suyun içine
takıldığı yere kadar izlicez onları
ve olmadı diye
haykırıcaz bir ağızdan..
sence askmı bitti
askı tasıyacak zamanmı
babadan miras siyah uclu kursun kalemim
oda bitti ne komik diymi
sende bittin.......
Ne sevgiler gömdük hayatın akan nehirlerine.
Ne hayaller kurduk ne umutlarla yaşadık
Her açan güneş bizimdi yağan yamurlar ise kalplerimizin.
Göğüs gerdik beraber her fırtınaya yılmadık.
Off ne geceler bitti bizimle ne sabahlar oldu gün ışığıyla buluştu gönüller.
Şimdi sadece yıldızları bekliyoruz.kaydıklarında senmisin yoksa benmisinler oluyo
Tarih bilmem bilmem ne
deli bir sevdaydı yaşadığım..
kısaydı ömrü bir gül kadar ama,
bir ömre bedeldi ağırlığı..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!