Gürkal Gençay Şiirleri - Şair Gürkal Gençay

Gürkal Gençay

(âşk; cüzde tâhakkuk etmez ise, külde tecelli edemez...)



Sevgili! ..

Devamını Oku
Gürkal Gençay

Her gün, sokaklarda rastladığımız ama (nedense) pek önemsemediğimiz sahipsiz köpeklerin gözlerindeki mülteci hüznü, eşzamanlı yalnızlığı ve ürkekliği gördünüz mü?
Ve bir an olsun onlarla duygudaşlık kurup/ onların dünyasında yaşayıp, hayata onların gözlerinden baktınız mı?
Yüreğinin duvarlarını zorlayan bir tiz korku ile çöp yığınlarının arasında/ kasıkları zayıflıktan içine çökmüş etten arık vücudu, üstüne çöreklenen tedirginliği-korkusu yüzünden kuyruğu bacakları arasında; bir anne köpeğin bal rengi gözlerindeki üzüm buğusu acıyı hiç yüreğinizde duydunuz mu?

Aklı, şehrin bilmem hangi kuytusunda doğurduğu, henüz gözleri açılmamış yavrularına emzireceği birkaç damla sütü memesine dolduracağı çöp yığınlarının (yemeklerinin) balçığına takılmış bir anne köpek...

Devamını Oku
Gürkal Gençay

Dünyanın yedi harikasından Sfenks’in gözlerindeki elmas ışıltısında (kimsenin tanımlayamayacağı) sevgin,
Babil’in asma bahçelerinde bir üzümün buğusundaki duygusallığın,
Mısır ehramlarının gizeminde saklı hırçınlığın ile ömrümün karalandığı o yaşam defterinde kemikleşmiş birkaç güzel sayfadan biri oldun...
Anamın, bacımın çıkarsız sevgileri bir yana, senin dostluğun ve içindeki yalın sevgin, o bitmeyen-tükenmeyen çıkarsız sevgin bir şeyler öğretti bana bu İstanbul şehrinde...
Senin dostluğunu; içkime, sigarama ve kalabalıklar içindeki yalnızlığıma katık ettim hep...
Sevmeyi öğrendim...

Devamını Oku
Gürkal Gençay

sol yanımdan kan gitmekte gardaş,
sol yanım acımakta...
buralarda yeşil pancurlu,
beyaz badanalı evler olmaz gardaş
bahçesinde kuzular meleşmez.
aşk şarkıları yoktur radyomuzda,

Devamını Oku
Gürkal Gençay

(Güller, laleler, karanfiller bütün çiçekler solar. Çelik ve demir kırılır. Ama gerçek dostluk ne solar, ne kırılır... ''W.F. Nietzsche'')




I

Devamını Oku
Gürkal Gençay

Onu bir caddede yatarken bulmuşlardı.
Gözlerinde yaşama tutunma canlılığı yoktu. Feri yoktu…
İnsanlar meraklı bakışlarla seyrettiler onu.
..korkuyordu…


Devamını Oku
Gürkal Gençay

(benim burada da, başka başka yerlerde de önemsediğim ve üstünde durduğum şey; insanın (böbürlenerek iddia ettiği) o zekâsının, “kötücül” bir zekâ olmasıdır…/ bu zekâdır ki; / kullanıcısı, (tüm hayvanat név’i’ne dâhil) ölü kedi, köpek, kuş, börtü-böcek (ve dahi, insan) “koleksiyon”u yapmaktan âr etmez…/ asıl “edep” / -“edeb yâ HÛ! ..” dedirtmemektir; / amma ve de lâkin; bunu bilmez! ..)



Her sabah, (işinize giderken) çoğunun yüzünü bile görmediğiniz sokak hayvanlarına yiyecek taşır durursunuz...

Devamını Oku
Gürkal Gençay

(Zeki insanların mutlu olmaları, hayatta görülen nadir şeylerdendir... ''Hemingway'')




Bir akşam...

Devamını Oku
Gürkal Gençay

(öyle vakt û zaman olur ki, -bazen- kendimin bile kendime kalabalık geldiğini hissederim./ melâmi dervişi gibi. / yalnızlık isterim, kapanıp da çilé-î merdan hanumana./ belki de, ikinci, üçüncü kişiler mutluluk için sadece sebeb./ belki de gözbağcılık yaratıyoruz kendimize./ bir illüzyon./ bilemiyorum./ ki, eğer öyle ise; bizler mutsuz olacağız./ ve mutsuzluğumuzun kaynağı da, aslında kendimize ait bir hayatımızın olmaması olacak! ..)





Devamını Oku