GÜREŞ MEYDANI
Beyler, yiğitlere meydanı açar
Meydan, yiğitlerle ünlenir bugün
Kötü,korkak olur, kavgadan gaçar
Yiğit kim, kötü kim, bellenir bugün
Kisbet giyip, yiğitliğin övende,
Peydah vurup, dizlerini dövende,
Bir hışm ile sekip hasma değende,
Maydanımız bizim, dillenir bugün.
Kurusıkı toplar, sık sık atanda,
Güreşçiler, sağa sola yatanda,
Kafa kol enseye; sarma atanda,
Takım tezgah burada, ellenir bugün.
Güreşlerin sonu, nefes nefese
Taşımaz yiğitter hiçbir vesvese
Protokol denilenden, çok kese
Uçar havalarda, pullanır bugün
Yiğit olan hasma varıp sokulur
El; enseyle, kellelere dokunur
Sık sık yiğitlerin, ismi okunur
Güreş meydanımız, şenlenir bugün
Çok defa el, kisbet içre sokulur,
El tutuşup güç, kuvvete bakılır
Güreş uzar, meşaleler yakılır
Meydan ışıklarla, nurlanır bugün
Pehlivanlar: “Haydah! ” deyip varanda,
Kafa kola alıp, boyun kıranda,
Davul zurna yeri göğü yaranda
Köslerle ruhumuz dinlenir bugün
Abdullah Çağrı ELGÜN
Kayıt Tarihi : 29.11.2007 11:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!