Gurbettir Aşkın Öteki Adı

Mine Bahçeci
48

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Gurbettir Aşkın Öteki Adı

I-
Körüklüyor özlemin
kilere sakladığım hüznü
Yine yangınlarda erimeye direnen yürek
Yitikliğim buğulanıyor ocakta
Kayan yıldızın elindeki mektupta adın
Yüzünü çiziyorum cama
Düşüne yatmalardan seviyorum geceyi!
-Ellerini yakar mıydı elimi yakan güneş? -
Ağardıkça kararırdı
“Bir varmış bir yokmuş” çeşmesinde
yıkanan yüzüm.

Sensizliktir aşkın öteki adı
ıssızlaştıkça çoğalır benden içre!

II-

Med-cezire karışmış
emiştiğimiz ebem kuşağı
Yine yankımıza mıhlıyor bizi
göçe düşen uğultu
Dal be dal kopuyoruz tutunduğumuz kökten
Gittikçe koyulaşıyor anılar
-Her gün bir şeyler yitirdiğimizden.-
Kendi aynasının sırına yansıyor herkes.
Derinlerde tatminsiz savrulsak da
gölgemize düşüyoruz sonra.

Fırtınadır aşkın öteki adı
savruldukça toplanır düşten içre!

III-

Kaçıp kendimden
sinerdim sonbahar tenine
Bir andaç mendildim eline düşen
koklar, basardın yüreğine.
Vurdular!
Yalınayak, duru yürek o çığlığı
Vurdular!
Duymadı sesini mehtap bile
Dölledi kendini toprağa
Ne toprak açtı sırrın
ne yaprak tanık buna!
Hicazkâr dilini sürçerdi Eylül
gecenin üşüyen ayaklarına.
Mayıslanırken kuytularımız
ortak payda bir yalnızlık düşerdi aramıza
Hangi kıyıya demirlesek
ters yana düşerdi ufuk!

Ayrılıktır aşkın öteki adı
ayrıldıkça kavuşur umuttan içre!

IV-

Kızıl bir buluta gebe bakışların
Nasıl da seversin ıslanmaları, nasıl
ıslanırken ıslatırsın beni de.

Yağlamayı mı unuttuk ne
gıcırtısı dinmiyor sol yanın!

Hangi korku ötelerdi bizi
berilerdi hangi uçkunluk?
Çelik çivi korkar mıydı
duvarla sevişmekten?

Gittikçe geliyorsun
Şaraba karışıyor yüzün
Alnında
batıdan doğurduğumuz güneş
Gözlerinde
susmalara inat
o çocuksu çırpınış!

Çocukluktur aşkın öteki adı
çocuklaştıkça erginleşir özden içre!

V-

Ey!
Yalnızlığını yalnızlığına belediğim
Özgürüz işte
bir kara zindan gibi!
Sabahlarca uyanmak niye?
Ki borçlu değiliz birbirimize
Ta baştan belli bir sonun
matemini tutmak da ne?
Bahara patlayacak
kapına bıraktığım saatli bomba
Sevda tütsülenecek bacalardan
sevda!
Gözlerin
Nisan Güllerini koyarken gözlerime!
Kalmıştır elbet
sakıncalı bir kıvılcım
içte bir yerlerde!

Yangındır aşkın öteki adı
söndürdükçe alevlenir bedenden içre!

VI-

Özgürdük ya
köle pazarında
Yağlı bir urgana bağlıydı ayaklarımız
sırtımızda zamanın hörgücü
Koşardık
görmezlere göstermeyi umarak sevgiyi!
Denize kavuşurdu içimizdeki nehir.
-Nasıl tedirgin etmezdi ki insanı bu şehir
göğsünde ağlayacak dost
yoksa içinde! -

Lâldı
ölümsek turnalarca seğirttiğimiz yaşam
Zamansız bir semahtık belki de
kalakaldık üpüryan
saçımızda erguvan çiçekleri
Yine de çatlatıp saksılarımızı
açılırdık
hazanı bile bile.

Bahardır aşkın öteki adı
döllendikçe çiçeklenir gözden içre.

VII-

Hiç kimseydik hiçbir yerde
yerli yersiz kurulurdu kış
açarken badem dalları eteklerimizde
Ne kadar hızlı koşsak da
yetişemezdik sesimize
Sesimiz
yankısına bir ömür verdiğimiz
Kavuşmaları astığımız o dört yol ağzı
sol yanı boş kalan yatağımız!

Yaşlanırken balkonda
güne çıldıran Sardunyalar
Karanfiller, Begonviller
Beklerdik!

Gurbettir aşkın öteki adı
uzaklaştıkça yaklaşır yürekten içre!

Mine Bahçeci
Kayıt Tarihi : 21.11.2007 23:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Melike Şahnaz
    Melike Şahnaz

    :) çok güzell

    Cevap Yaz
  • Yaşar Aydın
    Yaşar Aydın

    akici ve duyguluydu...tebrikler

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Mine Bahçeci