Gün çekilince iç dökülür sazlara
Bir türkü tellenir gurbetten sılaya
Gelin gibi kına yakılır sözlere
Allanır pullanır gurbetten sılaya
Gurbet kara zindan, sılada gün ışır
En eski sevdalar hayale dönüşür
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
YÜREĞİNİZE SAĞLIK KALEMİNİZDEN MISRALARA DÖKÜLMÜŞ AKICI VE ANLAMLI BU GÜZEL ŞİİRİNİZİ BEĞENEREK OKUDUM ŞAİR YÜREĞİNİZ VAR OLSUN YÜREĞİNİZ SEVGİYLE DOLSUN KALEMİNİZ UMUT IŞIK SAÇSIN İLHAMINIZ BOL OLSUN KUTLARIM SİZİ SEVGİLERİMLE +10
Yüreğinize sağlık çok güzeldi
saygılar kaleminize
Geceden sabaha, sabahtan geceye
Bin mana yüklenir, bin ayrı heceye
Bir deli yel eser enginden yüceye
Mendiller sallanır gurbetten sılaya.
Gurbetçinin dili olmuşsun dostum.Yüreğine sağlık,şiirin akıcı ve türkü tadında mükemmeldi.Saygı ve sevgiler sunuyorum...
Kürşad benizlim...oğuz soylum....gurbetten bir nida gelir sana duyabilirmisin...der ki ey ruhu yangınım ey peri hayalleri.. sılanın yolları dar gelemem bu olur bana ar....yüreğine sağlık ....içimi yakan bir hali depreştirdin....
kalemi kılıçtan keskin değerli kardeşim yine güzel anlatımı kaliteli şiirlerinden birini okudum söze gerek yok zaten şiir kendini anlatıyor.bize de seni alkışlamak kalıyor.saygılar
Ümit bey...
Hemde ne türkü söylenir gurbetten sılaya doğru...Mısralar yüreğimize düşdü diyebilirim....saygıyla
Gurbet ve sıla özlemi. Hangi yüreği titretmez ki.Derğerli Ümit Bey Kardeşim.Şiirin çok güzeldi. Tebrikler.Yüğreğine sağlık.
Seyfeddin Karahocagil
Ben gurbette değilim
Gurbet benim içimde...........
Doğru.....Gurbet her yerde.....
Kutlarım kalemi.
Bin bir türlü bela başlara taç gibi
Kara inlerinde tüm kurtlar aç gibi
Alınamamış bir asırlık öç gibi
Buğuzlar küllenir gurbetten sılaya
Geceden sabaha, sabahtan geceye
Bin mana yüklenir, bin ayrı heceye
Bir deli yel eser enginden yüceye
Mendiller sallanır gurbetten sılaya.
Gurbetten sılaya hep hasret rüzgarları eser,sıladan ise gurbete doğru hep ayrılık rüzgarları eser.Yüreğine sağlık çok güzel bir şiir okudum.Sevgiler dostuma...
gurbetin içinde gurbeti yaşayan biri olaraktan dizeleri etkili buldum.
en acı olanıda içimizde yaşadığımız gurbettir.
yüreklerdeki sılaya bir yol bulup erişmek için çabalanır zaman zaman.
beğenerek okudum.
tebrikler.
Bu şiir ile ilgili 35 tane yorum bulunmakta