Daha bir ay önceden beklerdik yollarını,
Haber verip köylüye,hava caka atardık.
Kurulurdu turşular,Pekmezler kaynanırdı,
Birde tatlıdır diye yufkaları açardık.
Geleceği son gece uyku girmezdi göze,
Şöyle böyle yaparız diye, başlardı babam söze.
Uykusuzluk içinde gün doğmadan kalkardık,
Heyecanlı gözlerle ufuklara bakardık.
Yusuf emminin cipi,karşıki kırandan aşınca,
Birde havalı korna,çalmaya başlayınca.
Artık bayramlıkları giyip alel acele,
Koşardık yollarına hep beraber sevinçle.
Emmim nihayet geldi,cipten nede havalı indi,
Karşısında bizleri görünce çok sevindi.
Yüklendik çuvalları,bavulları birlikte,
Vardık Baba evine sırılsıklam eşikte.
Önce şöyle bir baktı hepimizin yüzüne,
Başladı anlatmaya alamancı gözüyle.
Anlattıkça anlattı açık kaldı ağzımız,
Ne çok merak etmiştik vallahide şaşkınız.
Emmim değişmiş belli beğenmiyor bizleri,
Bişey soracak olsak asılıyor yüzleri.
Getirdiği birkaç çul,birkaç tanede mintan,
Giyip giyeceğine pişman oluyor insan.
Almanyaya gitmeye çok uğraştık olmadı,
Ne kadar uğraştıysak küpümüzde dolmadı.
Bilmem nasıl olurdu bizde gitsek gurbete
Bizim içinde derlerdi bakşu gelen nikbete.
Kayıt Tarihi : 26.2.2007 16:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!