Gurbette halimden soran olursa

Gurbette halimden soran olursa
Yaşıyorum işte hepsi bu kadar
Benim için kafa yoran olursa
Şaşıyorum işte hepsi bu kadar

Denk çıkmadı gitti gelir giderim
Ümidi sularım hüsran budarım
Yapıştı sırtıma gamım kederim
Taşıyorum işte hepsi bu kadar

Yemeyen bilemez hasret çengeli
Andırır yüregim korlu mangali
Türlü engebeyi zoru engeli
Aşıyorum işte hepsi bu kadar

Aşılmaz engeller yolumu bağlar
Sanki yol vermiyor çelikten ağlar
Dostların hasreti ciğerim dağlar
Pişiyorum işte hepsi bu kadar

Hazanda çiçeğim gazel döktü gül
Küstü bağlarıma göç etti bülbül
Elim şakağımda alnımı bol bol
Kaşıyorum işte hepsi bu kadar

Ne umdum ne buldum diye yanarım
Kurumadı gitti iki pınarım
Ah vatanım deyip sizi anarım
Coşuyorum işte hepsi bu kadar

Gün be gün hız aldı içimde elem
Benim yangınıma güldü elalem
Bir yanda gurbetim bir yanda çilem
Koşuyorum işte hepsi bu kadar

İradem dışında ömrüm savrulur
Istırabın dişi keskin, sivrilir
Ağustosta güneş buza çevrilir
Üşüyorum işte hepsi bu kadar

Nefesler sıklaştı yürek tekilyor
Azrail tepemde hergün yokluyor
Mezar ağzın açmış beni bekliyor
Düşüyorum işte hepsi bu kadar

Gözlerimde ümit çıldırdı durdu
Kara yel alıpta dağa savurdu
Vatanın hasreti sinemi yardı
Deşiyorum işte hepsi bu kadar

Der Mikdatî artar içimde sızı
Ne baharım kaldı nede bir yaz'ı
Ne gözde fer kaldı ne aş'ta tuzu
Şişiyorum işte hepsi bu kadar