bir başıma göçmüşüm
sevdiklerim özlediklerim
kalmış yurdumda
bitip tükenmiş gözyaşımda hüzün
gülüşümde sevinç
ben garip
kendi garip şu sılada…
uzaklarda gözlediğim nedir
mektuplarda aradığım ne
ruhum puslu camlarda hapis
bu bekleyiş neyin nesi
buralar nere
neden sürmüşler beni
yüreğimdeki gurbet yere…
uyumak ne zormuş gurbette
başım yaslanınca
hasret kokan dağlara
ne kutsal şeymiş
uykusuz gecelerde yıldızlardan izlediğim
vatan toprağı
uyumadan uyanmakmış
rüzgarla konuştuğum her sabah
yeniden yaşamakmış
küçük çocuğun rüzgara tembihleyişini
doğduğum yerden getirsin diye
dalından düşen bir yaprağı
vuslatta geçen her an
dost kalbinde ölümmüş
isterim gönlüme can olsun
bizim yaylalardan bir tutam kekik
haberler gelsin üçler yediler kırklardan
gün batımında ötsün bir çift keklik
neşelensin yeniden
Dadaloğlu, Karacaoğlan
ey Anadolum
Malazgirt’te aslanım
İstanbul’da fatihim
Çanakkale’de akan kanım
uçar konar olmuşum
yaban diyarlarda
vatan vatan diye solmuşum
benim sevdiğim gözler
dağların her ceylanında
senin için nöbet bekler
ey vatan!
sen aldırma benim halime
ben ki
yüreğim sende
aklım divane
bir göçmen olmuşum…
Beşiktaş
2007
Kayıt Tarihi : 15.2.2008 00:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)