Gurbette bayram Şiiri - Bahar Gökkaya

🌾Gurbette Bayram 🌾
~~~~~~~~~~~~~~~

Derin bir hicran yarası sızlarken içimde,
Uyandım seher vakti bitmeyen gurbetimde..
Kireçli musluk suyu değince yüzüme,
Hatıralar canlandı yine en masum düşüme..

Kuşların cıvıltısı, köy çeşmesinin şırıltısında,
Rüzgarın esinitisi, Söğüt ağacının dallarında..
Toprağın kurumuş ve yarılmış bağrında,
Yalın ayak koşmayı köyümün kızıl yollarında..

En güzel elbiseleri çıkardım dolaptan,
Seçemedim hangisi yakışırdı onca çaputtan..
Oysa tek olurdu Bayramlıklar serildi akşamdan,
Bir elbise, ayakkabı ve çoraplar en beyazından..

Çay demledim ama, yok kimse içmeye,
Evim buram buram memleket koksun diye..
Gül suyunu hazırladım, kapıya gelenlere,
Rengarenk şekerler altın kaplamalı tepside..

Takvime baktım aylardan hüzün, günlerden gurbet,
Ezân-ı duymasamda olmuştu vakit, içim kıyamet..
Çan sesleri arasından yöneldim Kıbley-i istikamet,
Vatanım sen ol ey Rabbim, duâlarımı kabul et..

Penceremden baktım soğuk beton yollara,
Ne gülen çocuklar nede bürnekli teyzeler sokakta..
Ellerinde tesbih sallayan ak sakallı dedeler nerde,
Nerde o benim dalgalanan al bayrağım nerede..

Ey Rabbim, gurbet içinde gurbetin ile çöktüm,
Tek Bayramda değil, her yalnızlığımda gözyaşı döktüm..
Sen yazdın kaderimi bilirsin her halimi,
Vuslata hasret ile şu dinmeyen pürmelâlimi..

Yarası olmayan anlayamaz benim dilimden,
Bahar olsada adım, kış'a bağlıyım kırk düğümden..
Toprağıma kavuşmak bu Bayramda nasip olmadı,
Oysa Bayramı bayram eden, eş ,dost, akrabaydı..

Son vasiyetimdir bu, beni duyan olursa,
"Garibin biri" diye yazılsın dikili mezar taşıma..
Ne çiçek isterim nede mermer ile kaplı mezar,
Fatihâlar okunsun her bayram, kim bilir, belki ruhum duyar...