Gönül, sevdaya ne bir an dayanır ne bir asır. Gönül, keder doludur, hicran doludur, ışığı sönmüş yıldız gibidir, hasret çeker, muştuya hülyalıdır.
Sevdanın her anı sevdalıya gurbettir. Gecesi gündüz olmuştur. Anıları düşürür, hayaller kurar. Resimlere bakar ağlar, sözleri okur ağlar, sesleri dinler ağlar, yollara düşer ağlar. Sevdalıya sevdalısını hatırlatan her şey düşman gibi yakasından tutar, ağlar.
Gözyaşlarının isyanıyla olağanüstü hal ilan edilince zihinde, 'o' dışında her şey rafa kalkar kendiliğince. Bütün anılar bir film şeridi gibi canlanır gözün önünde. Kulak kabartılınca geceye, onun adı duyulur fısıldayan rüzgârın içinde, gönle düşer yine sevda. Gönül yıldızları arar, gönül kar tanelerini arar, gönül tatlı sözleri arar, unutulmaz tebessümleri arar. Gönül yeryüzünde gülen papatyaları arar, gökyüzünde semayı anar.
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta